Yarım Kalan Lanet

575 58 286
                                    

Bölüm planlarımın birazcık  aksi yönünde ilerledi. 

İlham perisi sağ olsun. O kendini biliyor. 

Keyifli okumalar 

_Önceki Bölümden Kesit_

"Ne yapıyorsun, Alec?" diye acıyla inlediğim de, hemen ardımdan gelen Magnus, "William." diye mırıldandı. Büyü yapmaması için ona engel olduğumda, öfkeyle perinin üzerine yürüdüm.

"Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmek zorundasın öyle değil mi, Alec? Nasıl istiyorsan öyle olsun. Magnus kim olduğumu anlayacak."

Magnus'a yaklaştığımda boğazından kavrayarak, sırtını duvara yapıştırdım. Ayakları yerden kesilirken, tutuşum daha da sıkılaştı. Perinin çırpınışlarını zevk içinde izlerken, gülüyordum.

"Mutlu ol, Alec. Artık Magnus kiminle, karşı karşıya olduğunu çok iyi biliyor."

Yüzümdeki şeytani ifade giderek dahada büyürken, ellerimin arasında çırpınan perinin boğazını daha sıkı kavradım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzümdeki şeytani ifade giderek dahada büyürken, ellerimin arasında çırpınan perinin boğazını daha sıkı kavradım. Alec ise zihnimin çeperlerini yumruklayarak, durmam için adeta yalvarıyordu. 

"Rahat bırak onu."

"Rahat mı bırakayım? Bir anlaşma yapmıştık! Ona zarar vermeyecektim, Alexander. Sen ise ısrarla kim olduğumu öğrenmesini istedin. Artık mutlu olabilirsin. Magnus, kimin ellerinde nefessiz kaldığını çok iyi biliyor."

Sihirbazın yeni kelimelerini büyük bir iradeyle görmezden gelirken, Magnus'un kendini kurtarma çabalarına engel olmaya çalışıyordum. Peri ise elleriyle, boğazını çevreleyen parmaklarımı gevşetmeye çalışıyordu. Gözlerimin önünde ten rengi giderek değişirken, nefesi iyiden iyiye azalmıştı. 

Aslında düşününce, Magnus'u öldürmeyi o kadar da çok istemiyordum. En azından bu kadar erken bir dönemde... Yinede bana karşı duracaksa, onu gözden çıkarmam o kadar da zor olmamalıydı. Verdiği zevkten gerçekten hoşlanıyordum. Diğer yandan Alec'in bedeninde, zevk adı altında bir çok bedeni hükmüm altına alabilirdim. Mutlaka Magnus'un bedenini bana unutturacak insanlar olacaktı. 

"William." 

Magnus'un zoraki bir şekilde adımı mırıldanması gülümsememi sağlarken, gözlerine baktım. Büyü gücünü, her ne kadar baskım yüzünden kullanamıyor olsa da, kediye benzeyen gözlerini ortaya çıkarmayı başarmıştı. İtiraf etmem gerekirse bu haliyle daha da ateşli görünüyordu. Ama bunu beni etkilemek için yapmadığını biliyordum. Belki de tutunabileceği tek şey olan ateş perisi özelliğine ulaşmaya çalışıyordu. 

Ama sahip olduğu alevler, artık bedenime istese de zarar vermiyordu. Yinede, her şeye rağmen nasıl olduğunu anlamasam da, parmaklarımın gevşediğini hissediyordum. Bu durumsa cidden hoşuma gitmiyordu, sebebi ise muhtemelen periden çok sihirbazın engel olma çabaları yüzündendi. 

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin