Günün Sonu

634 60 213
                                    


egurerk Girişi sana uyarak devam ettirdim. Bol bol yorum bekliyorum 


Herkese keyifli okumalar

_Önceki Bölümden Kesit_

Konuşmamın sonunda onu öpmeye başladığımda, karşılık vererek kollarını bedenime sardı. Dilimle araladığım dudaklarını, emerken bedenimi, bedenine bastırdım. Az önce tüm enerjimi Alec'in tükettiğinden emin olsam da, yeniden enerji doluyor ve onu tekrar ve tekrar istiyordum.

"Seni seviyorum, Alexander... Bunu sakın aklından çıkarma..."

"Bende seni seviyorum. Fazlasıyla kıskanç bir kişiliğim var, sende bunu unutma." dediğinde, tekrar dudaklarına gömüldüm. Öpücüğü kısa tutarak boynuna gömüldüğünde, tenine saatlerce sahip olma isteğiyle dolmuştum.

 Öpücüğü kısa tutarak boynuna gömüldüğünde, tenine saatlerce sahip olma isteğiyle dolmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus

Alec'in boynuna geçirdiğim dişlerim tadını daha keskin bir hale getirirken, ondan bir nevi intikam alıyordum. Az önce olanları düşünürken bedenim tatminlik içinde olsa da, açlığı olduğunu gibi devam ediyordu. Alec'e açtım. 

Bedenine... 

Sevgisine... 

Ruhuna...

Alec'in bembeyaz teninde kızarıklıklar oluştururken, diş geçirdiğim her bir noktayı ağzımın içine çekerek emmeye başladım. Çıplak bedenlerimiz tam anlamıyla temas halindeyken, Alec inleyerek saçlarımı kavradı. Diğer elini ise sırtıma yerleştirerek, tırnaklarını tenime bastırıyordu. 

Dudaklarım yeniden dudaklarını bulduğunda, hızla alt dudağına dişlerimi geçirdim. Kulağıma dolan inlemesiyle, dudaklarını emmeyi sürdürdüm. Kısa süre sonra ağzının içine sızan dilim son derece ateşli bir şekilde öpüşme başlatmamızı sağladı. Bana uyan hareketleriyle onunda en az benim kadar doyumsuz olması, fazlasıyla hoşuma gidiyordu. 

Diğer yandan kendine olan güvensizliğini gösterdiği kelimeler aklıma geldiğinde, nefes nefese kalmış bir şekilde dudaklarından uzaklaştım. Sık aldığım nefesler Alec'in güzel yüzüne vururken, elimi yanağına yerleştirdim. Beni kendine bir kez daha aşık edecek derece olan, kehribar rengi gözlerine bakarken, yavaşlamanın ne demek olduğunu çoktan unutan kalbim daha da hızlandı. 

"Hissediyor musun, Alec? Az önce sadece seni öperek, nefessiz kalmamı sağladın."

Alec, gamzelerini ortaya çıkaran gülümsemesiyle, hafifçe bedenini benime sürttüğünde inledim.

Obscuration [Malec]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin