9.Bölüm : Evet, Komik.

931K 40.9K 26.4K
                                    

9.Bölüm : Evet, Komik.

*Ama o Onur Zorlu'ysa ben de Zeynep Akay'dım...* 

---

''İstememe gibi bir lüksün yok. Sen benim yanımda kalacaksın Zeynep Akay.''

Onur Zorlu'nun bu cümleyi kurmasının üstünden yaklaşık on yedi dakika geçti. Birlikte koridorda ilerleyip sınıfa girmemizin üzerinden on altı dakika, benimle konuşmayı kesmesinin üzerinden on beş dakika... On beş dakikadır bomboş sınıfta alakasız sıralarda sessizce oturuyoruz. Burak ve Mert'in nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, aynı şekilde Onur'un da bu konuda bir fikrinin olduğunu sanmıyorum. Birbirimize bakmıyoruz, birbirimizle konuşmuyoruz, birbirimizi görmüyoruz bile. Gerçi yalan söyleyemem, ben onu görüyor da olabilirim. Ben ona bakıyor da olabilirim. Çünkü yanınızda Onur Zorlu varsa bakmadan, görmeden duramıyordunuz. Kaşlarının sürekli üzüldüğü bir şeyler varmış gibi çatık duruşu, yeni kestiği belli olan hafif sakalları, kalın dudakları, karakteristik burnu, kemikli yüzü, kalkık saçları, ela gözleri... Bilmiyorum. Size aynı sınıfta tek başıma bulunduğum, seviyor olmadığım, hoşlanıyor hiç olmadığım, belki birkaç gün sonra görmek bile istemeyeceğim ama beni yanından ayırmasın diye yalvaracağım adamı böyle tarif etmek beni rahatsız ediyor. Ama söylediğim gibi, yalan söyleyemem. 

Onur Zorlu yakışıklı mı? 

Onur Zorlu yakışıklı. 

Telefonumdan gelen titreşimle birlikte telefonumu sıranın üzerinden aldığım sırada Onur'un da telefonunu cebinden çıkardığını gördüm. Bildirim bölmesini alta kaydırır kaydırmaz gülümsedim,

''CİNAYET İSİMLİ WHATSAPP GRUBUNDAN BİR YENİ MESAJ''

Anında mesaja tıkladığım sırada Onur'un da mesajı açtığını gördüm. Şuan Burak da Mert de grupta online'dı. Ve Burak'tan gelen mesajla birlikte biz de online olmuştuk. Mahşerin Dört Atlısı koymalıydık grubun adını belki de, ben bu ismi bize çok yakıştırıyordum. Hoş, bunu Onur'a söylesem yüzüme kusacakmış gibi bakardı, biz ne zaman biz olduk derdi...

*Burak : Neredesiniz oğlum siz? Mert'le bakmadığımız yer kalmadı.* 

Direkt olarak konuşmaya daldım,

*Zeynep : Oğlum mu?*

Onur'un karşı sırada telefona hafif çarpık bir gülüşle baktığını gördüm.

*Burak : Pardon Zeyno, biz aramızda böyle konuşuruz da genelde. Ağız alışkanlığı.*

*Mert : Parmak alışkanlığı yani sdfghjk yakında sen de oğlum demeye başlarsın Zeynep'ciğim. Bizim aramıza dahil olan oğlum demeye başlıyor. Bir de şey var, abi. Abi demeye de başlarsın. Onur bulaştırdı bize.*

*Onur : Kötü mü yaptım abi?*

Kahkaha atmamak için kendimi zor tutarak yazmaya başladım,

*Zeynep : Ahaha şuan bir cinayete tanık olduğumuz, okulun içinde bir katil olduğu, elektriklerin kesik olduğu ve okulun karantina altında olduğu gerçeklerini yok sayarsak sizinle baya eğleniyorum ben ya. Komiksiniz abi!*

Başımı anında kaldırıp Onur'a baktım tepkisini görmek için. Mesajı okuyuşunu izledim, ağır ağır okuyordu belli ki, çünkü gülmüyordu. Daha başında olmalıydı. Okudu, okudu, gülmedi... Niye gülmüyor? O gülsün diye komik mesaj yazdım, niye gülmüyor? Yani gülüşüne merak değilim de sert çocuğumuz nasıl gülüyor görmek isterdim. Yutkunarak başımı telefona eğdim.

*Burak : assdfbhgfd Zeynep senin içinde bir adet Onur yatıyor. Sana pek kendini göstermiyor ama Onur da komik çocuktur.*

*Onur : Evet, komiğim.*

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin