İkinci Perde : 14. ve 15.Bölüm

737K 29.6K 48.2K
                                    

Merhabaa^^ Bugün iki bölümle birden geldim. Çünkü birbirlerine bağlı bölümlerdi ve ayrı ayrı atmak istemedim. İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :') 

Ve yukarıdaki müziği açmayı unutmayınn^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


14.Bölüm : Bu Bir Yağmur Mu?
*Toza döndüm, Onur üfledi, ve uçtum gittim...*


Eve döndüğümde aklım tamamen Onur'daydı. Sadece Onur değil, Burak ve Mert de beni Rüzgar'la o halde görmüşlerdi. İçim içime sığmıyordu. Rüzgar beni yanağımdan öptü, Onur arkasını dönüp çekip gitti ve kalbimi de benimle birlikte bırakmadı sanki, onu da alıp gitti... Beni öyle görmeleri bu dünyada isteyeceğim son şeydi. Rüzgar'a tek kelime bile etmeden oradan uzaklaştım. Eve dönerken ne haldeydim bir ben biliyorum. Saatlerdir onları arasam mı aramasam mı, mesaj atsam mı diye düşünüp duruyorum. Çünkü onlardan, Burak'tan bile ses çıkmıyor.

"Zeynep, tatlı yiyeceğiz, gelecek misin?" Annemin aşağıdan gelen sesimi duyduğumda isteksizce yanıtladım,

"Hayır anne." Artık hiçbir şeyime karışmıyorlar, ısrar etmiyorlardı. Sanırım yaşadığımız onca olaydan sonra beni biraz olsun özgür bırakmaya karar vermişlerdi. Aynı Onur'un yaptığı gibi... Ve ben özgür kaldığım ilk an soluğu bir başkasının yanında almıştım. Onur haklıydı. Ben ona çok ama çok büyük bir haksızlık etmiştim. İçimdeki inatlaşmaya son verip merakıma yenik düştüm ve telefonumu çıkardım. Direkt Onur'u aradım.

"Aradığınız aboneye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz." Öfkeyle aramamı kapatırken meraktan deliriyordum. Hemen sonra Mert'i aradım.

"Aradığınız aboneye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz." Neredelerdi? Ne yapıyorlardı? Titreyen ellerimle Burak'ı aradığımda en sonunda çalmaya başladı. Heyecanla beklemeye başladığımda Burak telefonu hiç ama hiç beklemediğim bir şekilde açtı.

"Mutluyuum belki been, sen sularımda ölürkeeen, güldüm... keyfimden! Neydi ya devamı? O beniim güneş sistemiim..." Ağzını yaya yaya şarkı söyleyen bir Burak'la karşı karşıyaydım, şok içinde telefonun başında kalakaldığım sırada anlam veremeyerek konuştum.

"Pardon... ben... yanlış mı aradım?"

"Siz kimi aradınız? Ahaha telefondaki kıza şarkı söyledim abi! Ses tonu çok güzel kızın. Allah bana telefondan kız yolladı!"

"Burak?" Anlam veremiyordum. Ağzını yayarak konuşması, bu saçmalıklar da neydi böyle?

"Siz adımı nereden biliyorsunuz ya? Taciz ediliyorum!"

"Burak iyi misin sen?" Bir dakika, sarhoş muydu bu?

"İyiyim, sizi duydum daha iyi oldum!"

"Sen sarhoş musun? Ben Zeynep, delirdin mi?"

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin