Dördüncü Perde - 12.Bölüm : Sıradan Bir Hayat.

621K 25.1K 36.6K
                                    

Selam Mahşerin Binlerce Atlısı!

Evet iki bölüm üst üste atmış bulunuyorum bunu tarihe altın harflerle yazalım bence :')

Yukarıdaki müziği açıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım, iyi okumalar dilerim^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


12.Bölüm : Sıradan Bir Hayat.
*Gökyüzü kimseyi karanlıkta bırakmıyordu.*

---

"Anne... Zeynep uyudu, odamın kapısını açsana..."

"Ah yavrum, nasıl yorulmuştur kim bilir!"

Onur'un kolları arasında yumuşacık bir yatağa bırakıldığımın ve üzerimin örtüldüğünün farkındaydım. Muhtemelen arabanın içinde uyuyakalmış ve buraya kadar Onur'un kucağında gelmiş olmalıydım. Onur beni yatağına yatırıp annesiyle odadan çıkarken gözlerimi araladım. Kapkaranlık odanın içinde öylece birkaç saniye boyunca boşluğa bakarken içeriden Onur'un annem ve babamla konuşmasını işitmeye başladım.

"Sahra Teyze... Cahid Amca... Nasıl oldunuz? İyisiniz, değil mi?"

"İyiyiz..." dedi babam mesafeli bir sesle. Annemden ise hiç ses çıkmadı. Kısa bir sessizlik oldu ortamda. Kimse konuşmuyordu. Yaklaşık beş dakikalık bir sessizlikten sonra annem dudaklarını araladı.

"O iyi mi?" diye sordu beni kastederek.

"İyi... Çok yoruldu... Görmek isterseniz..." Onur kibar bir şekilde konuşurken annem Onur'un sözünü kesti.

"Hayır. İstemiyorum." İçim acıyla dolarken sol gözümden bir damla yaş aktı. Annemin beni görmek istemediği bir gün gelecek miydi diye düşünürdüm ara ara onlara yaşattığım bunca şeyden sonra... O gün gelmişti işte.

"Ben görebilir miyim? Nerede?" Babamın özlem dolu sesi kulaklarımı bulduğunda aceleyle gözyaşlarımı sildim ve gözlerimi kapattım.

"Tabi ki... Gel Cahid Amca, benim odamda..."

Onur ve babam yattığım odaya doğru ilerlerlerken ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. Uyuyor gibi mi davranmalıydım yoksa uyanmalı mıydım bu kabustan? Kalkıp sarılmalı mıydım babama? Koşup yanına gitmeli miydim annemin? Ne yapmalıydım? Odanın kapısı açılırken Onur'un sesini duydum.

"Siz geçin... Ben sizi yalnız bırakayım..."

Onur kapıyı kapatıp odadan çıkarken kapalı gözlerimi açtım. Kapının önünde duran babama dolmuş gözlerimle baktım ve doğruldum.

"Baba..." diye fısıldadım titreyen sesimle.

"Kızım..." Sesi titreyen yalnızca ben değildim... Babam zar zor yürüyerek gözyaşları içinde bana sarıldığında birlikte ağlıyorduk. Bu sarılma benim evimdi. Bu sarılma benim odamdı. Bu sarılma benim üzerime örttüğüm yorganımda. Anneme, babama, Onur'a, Burak'a ve Mert'e her sarıldığımda odamda üzerime yorganımı örtmüş de güvenli bir şekilde uyuyormuşum gibi hissediyordum. Sevdiğimiz insanlar bizim yorganımızdı...

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin