İkinci Perde - 9.Bölüm : Benim Hayatım.

588K 27.1K 22.7K
                                    

YUKARIDAKİ MÜZİĞİ MUTLAKA AÇIN^^İyi okumalar dilerimmm^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YUKARIDAKİ MÜZİĞİ MUTLAKA AÇIN^^
İyi okumalar dilerimmm^^


9.Bölüm : Benim Hayatım.
*Pençesiz bir aslan gibi bakıyordu şimdi, çaresiz bir ormanlar kralı gibi.*


"1 hafta..." diye mırıldandım anneme doğru, "1 haftadır konuşmuyoruz."

"En iyisi. Uzak dur şu çocuktan. Bırak yavrum, başına beladan başka hiçbir şey getirmedi. Böyle diyorum ama bugün okulda mutlaka karşılaşacaksınız... Neden yine aynı okula yazılmak için tutturduysanız... Diğerleriyle görüşüyor musun peki? Neydi isimleri, Sinan ve Kemal miydi?"

"Burak ve Mert'ti. Yaklaştın anne."

"Aman ne bileyim, kafam yerinde değil seni düşünmekten. Onlarla konuşuyor musun?"

"Evet... Her gün. Üçü de kötü insanlar değil. Bunu sana defalarca anlattım. Onur başına gelen bu olaylardan sonra benden uzak olmayı seçti, tek sorun bu. Hayatından birilerini elemesi gerekiyordu, beni eledi yani."

"İyi yapmış, ellerine sağlık. Seni kendisinden kendi kurtarmış." Yutkundum. Annem cümlelerinin ne kadar ağır olduğunu fark etmiyordu ve asla da fark etmeyecekti, beni asla anlamayacaktı. Sesimi çıkarmadan çayımdan bir yudum aldım.

Onur'la bir haftadır ne konuşuyorduk ne görüşüyorduk. Burak ve Mert'le sürekli iletişim halinde olsam da onlara da Onur'un nasıl olduğunu sormuyordum. Çünkü açıkçası umrumda değildi. Beni kendinden uzaklaştırmayı seçtiyse kararına saygı duyacaktım...

O gece, o falcı kadın el falıma baktığı andan itibaren benimle konuşmayı, görüşmeyi kesti. Üstelik bana bir açıklama bile yapmadı. O günden beri her gece kabuslar görerek uyandım, ama ona anlatamadım. Eski Onur yoktu artık. Bedenini kurtarmıştık, ama ruhunu asla kurtaramayacaktık, artık biliyordum. Onur Zorlu etrafına bir duvar örmüştü, yanına gidemeyeyim, onu göremeyeyim, sesini duyamayayım diye. Öyle de olacaktı. Ne istiyorsa verecektim ona. Beni görmek istemiyorsa gözlerinin önünde olmayacaktım, beni duymak istemiyorsa kulaklarının yanında olmayacaktım... Bitmişti, bu kadardı. Onur Zorlu defteri benim için kapanmıştı. Bu defteri tekrar açacak tek insan o olabilirdi. Ben değil.

Birkaç gündür Burak ve Mert'le birlikte yeni bir okul arayışındaydık. Sonunda kendimize hepimizin evlerinin ortasında bir okul bulduk. Tabi, Onur'un da... Aslında Onur'la aynı okula gitmek istemediğimi onlara defalarca anlatmaya çalıştım. Ama olmadı, beni dinlemediler. Aynı okula, aynı sınıfa aldırdılar kaydımızı. Problem değildi, Onur'u görmüyormuş gibi davranacaktım.

Ve bugün o okula gideceğimiz ilk günümüzdü.

"Hazırsın sen, değil mi? Ben bırakacağım bugün seni okula."

"Hazırım anne. Biraz karnım ağrıyor ama, ağrı kesici var mı?" Annem yüzüme hayıflanarak bakarken mutfak dolaplarından birini açtı, bana bir tablet ağrı kesici uzatır uzatmaz elinden aldım ve ağzıma attım.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin