Selammmm Mahşerin Binlerce Atlısı!
Yukarıdaki müziği açalım ve öyle okuyalım bölümümüzü^^
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :')
Ufacık bir atеşi küçük bir rüzgâr büyütür ama
Güçlü bir fırtına atеş bırakmaz ortada.
-William Shakespeare.
5.Bölüm : Bir Mucize Olsun.
*Bir savaşın ortasında durmuş birbirimize sarılmış vurulmayı bekliyorduk sanki.*
Hani bir zamanlar bir cümle geçmişti içimden... "Her şey bir hız treninin aşağı iniş hızında gerçekleşti. Yavaş yavaş çıktık, süratle düştük." Neyin nasıl olduğunun farkında değildim. Elimden tutup götürüldüğüm nikah salonunun, saatlerce hiç konuşmadan süren işlemlerin ve dördümüzün her şeyin en başında olduğu gibi bir masanın etrafında oturup birbirimize korkuyla baktığımız bu anın...
"Evet." demişti dudaklarım bana aynı soruyu iki kez sormak zorunda kalan nikah memurunun gözlerinin önünde. Sonra Onur'a çevrilmişti başım.
"Evet." demişti her şeyden daha keskin, daha net, daha kararlı bir sesle. Sanki bu dünyanın en kararlı şeyi Onur'un sesiydi o an. Tereddütsüz, şüphesiz, kesin...
"Evet." Bir evet sesi de Burak'tan gelmişti gözleri gözlerimde. Sanki ne olacağını hesaplıyor gibiydi kafasının içinde...
"Evet." Ve Mert, aramızdaki en mantıklı en sakin insan bile şok içindeydi o an.
Hava kapalıydı, karlı ve soğuk. Günlerden neydi bilmiyordum, her şey dediğim gibi anlam veremediğim bir hızda gerçekleşmişti işte. Bir hız treni gibi. Ama hızla gerçekleşen şey bizim bu trenle yukarı çıkışımız mıydı yoksa aşağı düşüşümüz müydü bunu bilmiyordum işte. Saat 10'u 26 geçiyordu. Telefonum kapalı, içim korku doluydu. Dördümüz bu nikah salonunun hemen önünde durmuş, elim Onur'un elini korkuyla kavramış birbirimize bakıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karantina Serisi
Teen Fiction''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı...