Son Perde - 6.Bölüm : Hala Bizimle Misin?

535K 21.1K 55.3K
                                    

Selam mahşerin binlerce atlısı!

Bu bölüm itibariyle bizi bol duygusal bölümler bekliyor. Hazır mıyız? :')

O zaman yukarıdaki müziği açmayı unutmayın, iyi okumalar dilerim sevgili sevgililerim <3 


6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6.Bölüm : Hala Bizimle Misin?
* Gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar...*


(Günler Sonra)

Bir müzik açmışsın, açtığın müziği unutmuş bir müzik daha açmışsın, onu da unutmuş ve bir müzik daha açmışsın. Arka planda üç farklı müzik çalıyor fakat sen bunun farkında değilsin. Kafan karma karışık, beyninin içi üç farklı müzisyenin üç farklı müziğini aynı anda dinliyor adeta. Ve bu üç müziği tek bir müzik sanıyorsun. Çünkü bunun içinde büyüdün sen, kaosun içinde, karmaşanın içinde, kalabalığın içinde, uyumsuzlukların içinde... Buna alıştın. Hatta daha da kötüsü, sen buna dönüştün... Karmaşaya, kaosa, karışıklığa dönüştün... Sen artık üç farklı müzisyenin üç farklı müziğinin bir araya gelişisin.

Sen Zeynep'sin... Zeynep Akay.

Ve bu senin karanlık içinde başlayıp karanlık içinde bitecek hikayenin sıradan bir günü. Ayların, günlerin ve saatin önem arz etmediği bir gün daha...

Defterin kapağını kapatıp defteri komodinin üzerine bıraktım. Yatağa uzandım ve yanımda uyuyan Onur'un kollarının arasına girdim. Onur beni kollarıyla sıkıca sararken öksürmeye başladığını fark ettim. Kendimi ondan çekip doğruldum ve yüzüne baktım. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Elimi Onur'un alnına koyduğumda Onur'un ateşinin olduğunu fark ettim. Telaşla kalkıp Gece'nin dolabından ateş ölçeri aldım ve Onur'un kulağına yerleştirdim.

"38.2..." diye mırıldandım, "Onur..." Onur'u uyandırmak için ona doğru eğildim ama pek uyanacak gibi değildi. Burnunu çekti ve arkasını dönüp uyumaya devam etti.

"Sevgilim iyi misin? Ateşin var, kalk hadi bir hastaneye gidelim..." Saat sabahın 04.15'iydi.

"İyiyim ben, sadece başım ağrıyor..." Onur'un halsiz cevabı beni çok daha fazla endişelendirdi çünkü sesi de kısılmıştı. Belli ki feci üşütmüştü. Telaşla ne yapacağımı düşünürken bu saatte kimseyi arayıp uyandırmak istemediğimi fark ettim. Çünkü bu saatte çalan bir telefon onları telaşlandıracaktı. Araba kullanmayı bilmiyordum, bu durumda geriye tek bir seçenek kalıyordu. Taksi... Evin elli metre ötesinde bir taksi durağı vardı. Derin bir nefes alıp telaşla montumu giydim. Gece'nin uyuyup uyumadığını kontrol ettim ve telefonumu cebime alıp evden çıktım. Onur o kadar hastaydı ki benim evden çıktığımı duymayacaktı bile. Hızla merdivenleri indim. Sokağa çıkıp koşar adımlarla taksi durağına doğru ilerliyordum ki gecenin sessizliğinde belli belirsiz bir ses duydum.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin