23.Bölüm : İstediğim Her Şeyi Alırım.

820K 35.5K 22.5K
                                    

Selamlaar^^ Size yepyeni bir bölümle geldim ve bu aralar daha sık bölüm atacağımı da bilmenizi isterim, çünkü haftaya okulum Çarşamba'dan itibaren 3 gün tatil, bol bol bölüm yazacak vaktim olacak :') Bölümden önce tekrar hatırlatmak istiyorum, ayrıntılı duyurusunu da yapacağım ama 13 Kasım Cuma günü Tüyap'ta imza günüm var, gelebilirseniz çok çok mutlu olurum, belki okul gezinizi o tarihe ayarlatırsınız, belki arkadaşlarınızla gelirsiniz, sizi orada görmek beni gerçekten çok mutlu eder. Çok uzatmıyorum, dediğim gibi tam tarihini saatini bulunacağım salonu yazacağım bir duyuru da paylaşacağım, şimdilik sadece hatırlatayım dedim :') Bu arada snapchate bölüm yazarken bölümden bazı sahneler atıyorum ve onları screenshotlamak gibi bir çözüm bulmuşsunuz dhbfndgdf gerçekten tebrik ederim :') Spoilerlara şahit olmak isteyenler için snapchat kullanıcı adım beyzaalkoc! Bölüm için iyi okumalar dileriim, görüşmek üzere ^^ -Beyza Alkoç.

NOT : Bölüm görselinin sebebini bölümü okuyunca anlayacaksınız.

---

23.Bölüm : İstediğim Her Şeyi Alırım.
Mahşerin Dört Atlısı hikayesini bilir misiniz?

Ben bu üçlüyle hayatımın en büyük şoklarını yaşadım. Biz birlikte bir cinayete tanık olduk, birlikte bir ceset sakladık, birlikte bir katil aradık, şimdi de birlikte sakladığımız cesedin kayboluşuna şahit olduk. Saatlerdir bu okuldayız. Okulun her bir noktasına baktık, bunu Onur için yaptık. Çünkü başından beri mesele ne bendim ne Mert ne Burak. Mesele Onur Zorlu'ydu. O cesedi onun için sakladık, o katili onun için aradık, çünkü eğer bu cinayet duyulsaydı Onur'un babasının başı belaya girecekti. Onur babasının bu haberi aldıktan sonra yaşayamayacağına emindi. Bu yüzden gizlememizi istiyordu, gizleyecektik, cesedi de bulacaktık katili de. Bu işin sonunda kim ne hale gelirdi bilmiyorum, ama bir çıkmaz sokağa girmiştik, biz bu sokağın çıkışını bulacaktık.

Bizi hayal edin, okulun büyük merdivenlerinde bir ceset aramaktan yorgun düşmüş dört insan. Mert, Burak, Onur ve ben. Merdivenin farklı yerlerinde oturan hayattan bıkmış bir dörtlü.

Mahşerin Dört Atlısı hikayesini bilir misiniz?
Artık biliyorsunuz.

''Bu iş basit bir iş değil.'' Onur'un ciddi sesiyle birlikte başımı dizlerimden kaldırıp ona baktım. Alnında belirginleşen damar sinirini ele veriyordu.

''Elektrik kesildi, bunu tek bir kişi yapmış olabilir. Peki jeneratörler neden devreye girmedi? Jeneratör dairesi okulun içinde bile değil. Okul karantinaya alındıktan sonra kestiler elektrikleri... Biri okulun karantinaya alınacağını biliyormuş sanki, sanki başkalarıyla planlamış, birileri yardım etmiş gibi... Bu organize bir iş. Tek bir kişiyi aradık, ama yanıldık.'' Sonra başını kaldırdı, devam etti,

''Bizim bir grubu aramamız gerekiyor. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Başımızı belaya sokmamız gerekiyor.''

Derin bir nefes alıp kaşlarımı çattım. Bir sürü insan gördüm geçirdiğimiz birkaç gün boyunca, bir sürü insanla konuştum, bir sürü insandan şüphelendim. Ama kimse de organize bir suç çetesi kuracak bir tip görmedim.

''Ben okuldan biri olduğuna inanmıyorum.''

''Haydaaa!'' Burak'ın kurduğum cümleye tepkisi beni gülmeye zorlarken ciddiyetimi bozmadım.

''Haksız mıyım? Okulda organize suç çetesinin lideri olabilecek bir tip gördük mü?'' derken Onur söze atladı,

''Maşa.'' diye mırıldandı, ''onu maşa olarak tuttular. Kızı öldürttüler, o kadar. Planı yapan her kimse okulda değildi. Biz zeki bir adam arıyoruz. Amacı neydi bilmiyorum, ama bize zeki bir adam lazım. Ve bu okulun hiçbir öğrencisi bu planı yapacak kadar zeki değil.''

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin