Selam canımın içleri^^
Hemen yukarıdaki müziği açalım, oy verelim ve yorum yapmayı da unutmayalım :')
İyi okumalar dilerim <3
16.Bölüm : Bir Tek Ona.
*Kozasında büyüttüğüm o tırtıl bir gün kelebek olacaktı...*-
"Hadi kızım... Su gibi gidin su gibi gelin..."
Annem gözyaşları içinde bana sarılırken Zuhal Teyze aynı halde Onur'a sarılıyordu. Tatil planını yapmamızın üzerinden sadece yirmi dört saat geçmişti ve bu yirmi dört saatte her şeyi hazırlayıp yola çıkmaya hazır hale gelmiştik. Bizi sadece üç gün göremeyecek olmalarına rağmen herkes çok üzgündü ve sanırım bu zamana kadar yaşadığımız bin tane olay sebebiyle hepsinde fazlasıyla oluşmuş travmatik yaralar sebebiyle sanki gidecek de dönemeyecekmişiz gibi bir korku vardı içlerinde... Oysa her şey yoluna gireli aylar olmuştu. Buna rağmen ben bile gidecek ama geri dönemeyecek gibi hissediyordum. Sanırım bu korku her zaman içimde bir yerlerde ortaya çıkacaktı. Kaç yıl geçerse geçsin, nereye gidersem gideyim... Evimin kapısından dışarı doğru her adım attığımda arkamı dönüp bakıyor ve "Acaba bugün geri dönebilecek miyim?" diye düşünüyordum.
"Oğlum varır varmaz bizi arayın, saat önemli değil." Babam Onur'un omzuna vurup bizi arabaya bindirirken Rıza Amca karnımı okşuyordu.
"Torunuma iyi bakın..." Ona içten bir ifadeyle gülümsedim.
"Merak etmeyin, hiçbir sorun olmayacak..." dedim içlerini rahatlatmak istercesine.
Sonunda yola çıktığımızda Mert ve Burak ön koltuklarda, Onur ve ben ise arkadaydık. Onlar hangi şarkıyı dinlesek diye düşünürlerken ben Onur'un kucağına koyduğumuz yastıkta yatıyordum ve bir an önce uyumayı diliyordum. Karnım o kadar büyüktü ki tek isteğim yan yatarak ağırlığını arabanın koltuğuna vermekti. Onur bir eliyle saçlarımı okşarken diğer elini karnımın üzerinde gezdiriyordu.
"Gergin misin sen?" diye sordum yattığım yerden Onur'a bakmaya çalışarak. Yüzünde oldukça gergin bir ifade vardı. O kadar modu düşüktü ki Burak ve Mert'in şarkı seçmelerine bile katılmıyordu.
"Yani..." diye mırıldandı, "Haklı olarak gerginim." Elimi uzatıp sakallarına dokundum.
"Tatile gidiyoruz, her şey o kadar iyi gidecek ki şaşıracaksın Onur... Hadi, at şu gerginliğini üzerinden. Seni mutlu görmek istiyorum." Bana yapmacık bir gülümsemeyle baktıktan sonra başını koltuğa yasladı.
"Tatile ağlayarak gönderilmemiz rezaleti..." diye mırıldandı Burak ön koltuktan. Ufak bir kahkaha attım.
"Üç günlük tatil için arkamızdan ağlayarak su döktüler!" Mert Burak'ın cümlesini devam ettirirken gülerek araya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karantina Serisi
Teen Fiction''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı...