İkinci Perde - 7.Bölüm : Enkaz Bölgesi.

625K 29.7K 20.7K
                                    


*Yukarıdaki müziği mutlaka açın^^ Müziğin adı : Kai Engel - Seeker
*Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


7.Bölüm : Enkaz Bölgesi.
*Oysa enkaz kalktı, savaş bitti, kasırga söndü, biz kurtulduk, öldük sandık ama yeniden doğduk.*


Saatlerdir Onur'un odasındayız, onlar playstation oynarken ben Onur'un tekli koltuğunda oturmuş onları izliyorum. Öyle halsizim ki kalkacak yanlarına gidecek halim bile yok. Onur ara ara dönüp bana bakıyor ne haldeyim diye, üzüldüğü gözlerinden belli. Burak ve Mert sürekli laf atıyorlar, kısa cevaplardan başka hiçbir şey gelmiyor elimden. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor, zorla açıyorum. Kendime gelmeye çalışıyorum, oysa yeniliyorum... Kendimi sıcak bir uykunun kollarında buluyorum.

Karmakarışık bir rüyanın içine uyanıyorum. Bir ormandayım, koşuyorum, üzerimde kırmızı bir elbise ağaçların arasında öylece bir şeyden kaçıyorum. Bu sırada kalbimin göğüs kafesimi delip çıkacakmış gibi atışı beni nefes nefese bırakırken omzumda bir el hissediyorum, dizlerimin üstüne çöküyorum, korkuyla gözlerimi kapatıyorum ve tam o an sıçrayarak rüyamdan uyanıyorum.

"Zeynep!" Onur'un telaşlı sesi, oyunu unutup başıma toplanmaları, kan ter içinde korkuyla onlara bakışım ne hale geldiğimi özetliyor. Bitiğim, bitik haldeyim... Halim yok, rüzgarım dinmiş. İçimdeki rüzgar bir milim bile esmiyor. Yorgunum, ama dinlenemiyorum, ve biliyorum ki otuz yıl bile uyusam bu yorgunluk geçmeyecek. Çünkü benimki ruhani bir yorgunluk. Tüm yorgunluklardan öte, kalbim yoruldu benim...

"İ-iyiyim..." Onur korku dolu gözlerle önümde diz çökmüş bana bakıyordu.

"Kızım sen iyi filan değilsin! Abi alıp doktora götürelim şu kızı, kafayı yiyeceğim ya, göz göre göre ölecek!" Burak başımda delirirken gözlerimi kapattım. Birkaç saniye derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştığım sırada alnımda bir el hissettim. Gözlerimi açtığımda Onur'un elini alnıma koyduğunu, ateşimi ölçtüğünü gördüm. Öyle çok ihtiyacım vardı ki o elin alnımda olmasına... Öyle çok isterdim ki yanağımı o ele dayayıp uyumayı... Derin bir nefes alarak başımı dikleştirdim. Onur'un eli alnımdan kayıp giderken dik oturmaya çalıştım.

"İyiyim ben. Gerçekten. Sadece üşüttüm. İlaç kullanıyorum, geçecek, merak etmeyin..." Onur yüzüme birkaç saniyelik suçlu bakışlar attıktan sonra acı çeken gözlerini Burak ve Mert'e çevirdi,

"Hastaneye götürüyorsunuz." diye emretti sertçe, "Hatta... hatta ben de geliyorum. Hadi."

"Abi sen delirdin mi?" diye söze atladı Burak, ardından Mert devam etti,

"Kardeşim sen otur odanda. Biz götürürüz, merak etme, Zeynep bize emanet." Gözlerimi devirdiğim sırada bunalarak konuya son noktayı koydum,

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin