Üçüncü Perde - 6.Bölüm : Ben Neredeyim?

790K 32K 43.3K
                                    

Selammm^^

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Yukarıdaki şarkıyı da açalım ve öyle okuyalım bu bölümü :') 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


6.Bölüm : Ben Neredeyim...
*Sen Nerede?*

---

"Annenin mezarı boş."
"Annenin mezarı boş."
"Annenin mezarı boş."

Kafamın içinde dönüp duran bu cümle dünyamı baş aşağı çevirmişti sanki... Gözlerimin önünde Onur ve babası, yanımda şoka girmiş Burak ve Mert, ve içimde kocaman bir dehşet duygusu.

"Biri benim kolumu filan sıkabilir mi abi ben gerçek olmayan şeyler duymaya başladım!" Burak şok içinde konuşurken gözlerimi Onur'dan ayıramıyordum.

"Biri benim kafamı alıp duvara vurabilir mi peki çünkü ben şu an gerçekten kendime gelemiyorum." Mert'in dağılmış sesi Onur'un titreyen sesiyle kesildi,

"Annemin... mezarı... ne?" Onları gizlice dinlediğimiz yerimizde sanki depremi yaşıyorduk, biz bu haldeyken Onur'un ne halde olabileceğini tahmin edemiyordum. Kasırgalar, fırtınalar oluyordu içinde, görebiliyordum. Ve her şeyden öte, gözlerinde umut görüyordum...

Çok uzun zamandır unuttuğumuz bir hisle karşı karşıyaydık şimdi. Umut... Sözlüğümüzden çıkardığımız bir kelimeydi sanki umut ve biz onu sözlüğümüze geri ekliyorduk... Onur'un bu titreyen sesi, ayakta duramayan şu hali bana hiç görmediğim bir Onur'u gösteriyordu. Tanıştığımızdan beri mutsuz, karamsar, karanlık bir Onur varken karşımda sanki şimdi gemisine binmiş de denize açılıyordu karşımda.

"Annenin mezarı boş. Seni veya kendimi umutlandırmak istemiyorum. Bu annenin yaşıyor olduğu anlamına mı geliyor bilmiyorum... Ama bunun altında yatan sebep her neyse sana söz veriyorum o sebebi ortaya çıkaracağım oğlum. Zuhal eğer hayattaysa..."

"Sus." Onur gözlerinden akan bir iki damla yaşa rağmen sert durmaya, yıkılmamaya çalışıyordu. Ağlamamaya çalışıyordu. Umutlanmamaya çalışıyordu.

"Abi balkona çıkıp yanlarına gidelim ben delireceğim ya!"

"Burak iki dakika dur Allah aşkına şurada bir şey dinliyoruz!"

"Susun lütfen... Şu an tek istediğim Onur'un sesini duymak..."

"Ben..." dedi Onur titreyen sesiyle. Bir anda öne doğru düşecek gibi sendeledi, üçümüz birden ayağa fırladık fakat bize gerek olmadan başka iki el tuttu Onur'u. Babasının elleri...

"Eğilin eğilin görmesinler!" Mert fısıltıyla söylenirken onlara dikkatle bakmaya çalışarak yere doğru eğildim.

"Ya ben ağlayacağım galiba ya..." Burak burnunu çekerken gözlerim hala balkondaydı. Öyle bir duruyorlardı ki karşımızda görseniz dayanamaz ağlardınız... Sarılamıyorlardı. Öylece Rıza Amca'nın elleri Onur'un kollarını sıkıca tutmuş birbirlerinden güç alıyorlardı. Onur'un titriyor olduğu her halinden belliydi.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin