Selam Mahşerin Binlerce Atlısıııı^^
Normalde bugün sadece 19.bölümü paylaşacaktım ama 20.bölümün de hazır olması sebebiyle NEDEN BEKLETEYİM Kİ? dedim ve ikisini birden paylaşma kararı aldım :')
20.bölüm final bölümümüz... Kitabı tamamladım, editörüme teslim ettim ve kitap şu an basıma hazırlanıyor... Biliyorsunuz ki dördüncü kitap son kitap olmayacak. Beşinci kitap son kitap olacak. Tabi beşinci kitabı yazmak için birkaç aylığına ara vereceğim, kitabın basımı, imza günleri, ve benim bölüm biriktirmelerim derken biraz bekleyeceğiz :') Kitap çok ama çok yakında geliyor. Şöyle söyleyeyim, 3 haftamız var sanırım kitaba kavuşmak için <3 Birkaç gün içinde kapağı Instagram'dan paylaşacağım, SERİNİN EN EFSANE KAPAĞI OLDU DİYEBİLİRİM. Sürekli açıp açıp bakıyorum, o kadar güzel ki anlatamam... Kapak son halini aldığında göreceksiniz ki muhtemelen birkaç gün içinde göreceksiniz diye düşünüyorum^^
Şimdi sizi iki bölümümüzle baş başa bırakıyorum.
İyi okumalar dilerim^^
BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN^^
19.Bölüm : Bir Olmak.
*Sanki yarım yaratılmıştık ve birbirimizi bulup bir olmuştuk.*Gözlerimi araladığımda kapkaranlık hastane odasının karşı duvarındaki saat gecenin 04.25'ini gösteriyordu. Ameliyat olduğumdan beri ilk kez üç saat önce annemin ve Onur'un ısrarıyla zorla uyumuştum. Zaten uyumasaydım yorgunluktan bayılacaktım. Hastane odasının penceresine vuran yağmur damlaları ve hastaneye doğru yaklaşan ambulans sesleri içimi ürpertirken başımı kaldırıp odaya baktım. Karşı koltukta annem, yan koltukta ise Zuhal Teyze uyuyordu. Ya da onun deyişiyle, "Zuhal Anne." Yavaş yavaş doğrulup üzerime annemin getirdiği kalın sabahlığı geçirdikten sonra dikkatle odanın kapısını araladım. Koridora çıktığım an Onur'u, babamı, Rıza Amca'yı, Mert'i ve Burak'ı bebek odasının önündeki koltuklarda gördüm. Birlikte oturmuş kahve içiyor ve sohbet ediyorlardı. Onları orada görünce rahatlayarak derin bir nefes aldım ve onlara doğru yürümeye başladım.
"Zeyno uyanmış..." Burak yorgun bir sesle bana gülümsediğinde Onur'un anında ayağa fırladığını gördüm.
"Neden kalktın?" diyerek endişeyle bana doğru geldiği sırada ona gülümsedim.
"Üç saat uyuduğuma şükretmelisin..." Onur koluma girip bana destek olarak beni yürütürken babamın sesini duydum.
"Yavrum sen gidip uyumaya devam etsene, biz bakıyoruz bebeğimize işte." Babamı dede olarak görmek beni gülümsetirken başımı küvözün olduğu bebek odasına doğru çevirdim. Gece hiç kıpırdamadan uyuyordu.
"Uyuyor güzelim..." diye mırıldandı Onur beni koluyla sarıp başımı göğsüne yatırırken. Başım Onur'un omzunda Gece'ye uzun uzun bakıp derin bir nefes aldıktan sonra başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karantina Serisi
Teen Fiction''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı...