İkinci Perde : 3.Bölüm : Seni İçimde Tutabilmek.

713K 28.8K 16.6K
                                    

Kai Engel - Seeker yukarıdaki müziğin adı^^ Mutlaka dinleyin :')

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kai Engel - Seeker yukarıdaki müziğin adı^^ Mutlaka dinleyin :')


3.Bölüm : Seni İçimde Tutabilmek.

*Bu bir felaket hikayesi.*

Sabaha karşı uyandığımda yatağın içinde birkaç dakika oyalandıktan sonra kalktım. Günlük kıyafetlerimle uyumuştum, ve bu dünyanın en rahatsız edici olaylarından biriydi! Üstümü değiştirip elimi yüzümü yıkadıktan sonra tek tek odaları kontrol ettim. Burak ve Mert şömine önünde el ele uyuyorlardı! Bunlar her yan yana uyuyakaldıklarında bir şekilde gecenin bir vakti el ele tutuşup sabaha kadar öyle uyuyorlardı! Gülerek Onur'un odasına girdim, yatağında yüzünü de kapatmış uyuyordu. Örtüsünü başından kaldırıp gülerek baktım ona. Dün gece sarhoşken kurduğu cümle aklımdan çıkmıyordu. Elimi ağır ağır saçlarında gezdirdikten sonra iç çekerek odasından çıktım. Her sabah bulunduğumuz çiftlik sitesinin görevlisi tarafından kapıya asılan ekmek ve sütü almak için kapıyı açtım. Asılmış poşeti kapıdan aldım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Ekmeği ve sütü poşetten çıkarırken içimde büyük bir umut vardı. On gündür izlenmiyor, takip edilmiyorduk ve her şey normale dönüyor gibiydi. Ailemin her şeyden haberi vardı, Ender uyanmıştı. Her şey düzeliyordu.

Sütü buzdolabına koyup üç yumurta çıkardığım sırada arka odadan çalan bir telefon sesi duydum. Bu Mert'in telefonuydu, sadece birkaç saniye sonra Mert'in sesini duydum,

"Alo, baba?"

"Evet. Uyuyorlar. Ne oldu?"

"Ne?"

"Buna inandınız mı?"

"Doktor ne diyor?"

"Geçici mi?"

"Ne diyor?"

"Ne anlatıyor? Durumunu sormuyor mu?"

"Kimi sordu? Annesini mi?"

"Bunu... bilmiyorum... ben sanmıyorum..."

"Okulda o sırada olayı gören bir sürü insan vardı."

"Biliyorum, öyle olduğunu biliyorum. Onur'u tehlikenin içine atamayız. Biliyorum baba. Ama..."

"Tamam, diğer doktorun diyeceklerini bekleyelim. Sen her şeyden emin ol."

"Hayır, Onur'u o adamla konuşturamayız." dediği sırada mutfaktan çıktım kaşlarım çatılı bir şekilde. Mert'e soran gözlerle baktığımda bana bakmıyordu.

"Tamam," diye mırıldandı, "ara beni."

Telefonu kapattığında yüzüme şok edici şeyler söyleyeceğini belli eden bir ifadeyle baktı. O sırada yerde kıpırdanan Burak yavaşça doğrulunca Mert'e döndüm,

"Ne diyor? Ne konuşturması?"

"Onur!" diyerek içeri seslendi Mert, "Şunu uyandıralım. Üçünüzün de duyması gereken şeyler var." Mert Onur'un odasına dalarken Burak'a döndüm. Burak darmadağın olmuş kıvırcık saçları ve şişmiş yüzüyle yüzüme sudan çıkmış balık edasıyla bakıyordu.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin