Üçüncü Perde - 15.Bölüm : Zeynep...

682K 28.4K 43.2K
                                    

Selammmm canımın içleriiii^^

Yukarıdaki müziği açalım, karanlık bir odaya geçip öyle okuyalım bu özel bölümü.

Çok ama çok özel bir bölüm, Karantina serisinin anahtar bölümü bu...

Kapıyı açmaya hazır olun.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :')

İyi okumalar!


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


15.Bölüm : Zeynep...
*
Sahi ya... Kimdi bu Zeynep?*


(Yazarın Anlatımıyla)

Tam 24 saat geçti Onur annesinin başında, Zeynep Ender'in gözünün hapsinde, Burak ve Mert bir hastane koridorunda, Rıza ise Zuhal'in kapısının önünde beklerken. Zeynep'in annesi ise tüm bu olanların ortasında Onur'un kendisine söylediği kızının her şeyden uzaklaşmak istediği ve Onur'larla bir tatile gittiği yalanına inanmak dışında hiçbir çaresi kalmamış bir halde evinde televizyon izlemekteydi. Zeynep'in babası her aradığında "Zeynep uyuyor." diyen zavallı kadın sadece bir yalan ve kaos çemberinin ortasında televizyon izlediğinin farkında bile değildi. Oysa şehrin bir diğer köşesinde, canından öte sevdiği kızı Zeynep bir şöminenin önünde uyumadan geçirdiği belki de otuzuncu saatine girmişti... Onur'un ise bu uykusuz geçirdiği kaçıncı günüydü kim bilir. Oysa o an hiçbirinin umrunda olmayan tek bir şey vardı : uyku.

"Saat kaç?" diye mırıldandı Mert başını yasladığı hastane duvarından kaldırmadan. Sesi halsizdi. Halsizlikten öte, sesi uykusuzluktan çıkmıyordu.

"Ne bileyim ya 3-5 bir şey işte önemi var mı?" Burak da aynı yorgunlukla cevap verdiğinde onların konuşmalarını duyan Rıza derin bir nefes alarak onlara doğru ilerledi.

"Çocuklar," dedi, "Siz eve gidip biraz dinlenseniz... Biz buradayız. Merak etmeyin."

"Yok Rıza Amca ben zaten yapıştım buraya istesem de kalkmam için tıbbi müdahele gerekli."

"Burak, hadi oğlum. Yapmayın bak sağlam birilerine ihtiyacımız var. Mert, hadi..."

"Rıza Amca biz gidip bir kahve içip gelelim, ikimizi de buradan gönderemeyeceğini biliyorsun. Boşuna uğraşma. Gelirken size de birer kahve getiririz." Rıza çocukların yorulmasından o kadar mutsuzdu ki moral bozukluğuyla başını sallayıp odanın kapısına doğru yavaş yavaş ilerledi. Yumruk yaptığı eli diğer eline değiyor, sanki kendisinden güç almaya çalışıyordu. "Nasıl," diyordu kendi kendine, "Nasıl çıkarabilirim bu çocukları bu işin içinden?" Kafasının öteki yanı ise hala bir ateşin en harlı hali gibi cayır cayır yanıyordu Zeynep'in onun kızı olma ihtimaliyle. Ender ona zarar vermeyecekti, biliyordu. Zeynep güvendeydi. Çünkü Ender, Zeynep'e zarar vermek istediği an bunu yalnızca onların gözleri önünde yapacaktı. Zeynep onların gözleri önünde değilken zarar görmeyecekti. Buna emindi. Ama Zeynep'in o adamın yanında olması Rıza'yı da Onur'u da çıldırtıyordu.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin