81. Bölüm : Karar Almak

2.4K 276 1.3K
                                    

Derin bir nefes çektim içime. Bir tane daha ve bir tane daha.

Antalya'daki olay yerini görme şansımız olmuştu ama biz oraya vardığımızda cesetler çoktan kaldırılmıştı. Belki bu iyiydi, belki de kötüydü. Önüme konulan fotoğrafa bile zorlukla bakabilmiştim, o manzarayı kendi gözlerimle görsem buna dayanabilir miydim bilmiyordum.

Yerde yan yana duran bir genç kadın ve bir erkek çocuk bedeni vardı fotoğrafta. Karınlarında aynı noktaya saplanmış iki bıçak, birinin baş ucunda yeşil ve diğerininkinde kırmızı elma.

Katilin en açık mesajı.

Biz farklı kişileriz.

Sarışın, onlu yaşlardaki çocuğun cesedi gözlerimin önünden gitmiyordu. Dokuz yıl önceki olaylarla hiçbir bağlantısının olmadığını anlatmak için öldürmüştü onu. Eski katil olsam yöntemim bu olurdu demeye çalışıyordu. Onun başında bulduğumuz kırmızı elmaya uzun uzun bakmıştım.

O kadar delirmişti ki kendini kanıtlamak için tüm düzeninin dışına çıkmış, akıl almayacak türden bir yol haritası belirlemişti kendine.

Tüm bunların başlangıcı olan şehirde gözünü kırpmadan iki kişiyi öldürmüştü ve hayır, bu defa özel bir mülkün sınırları içinde değil de terk edilmiş bir binanın duvarları arasında bırakmıştı onları.

Öldürdüğü genç kadın, diğerleriyle aynı yaş aralığındaydı. Kimliği tespit edilmişti. Antalya'da bir otelde resepsiyonistti. Çok güzeldi. Gencecikti. Upuzun bir hayatı olabilirdi, çok mutlu olabilirdi ama asla olamayacaktı çünkü ona gözünü bile kırpmadan kıymıştı bir canavar.

Ve o çocuk... Benim karakoldaki lavaboya kendimi kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamama sebep olan o çocuk...

Sapsarı saçları uzundu, alnına düşüyor ve kulaklarını bile kapatıyordu. Hayattayken çekilmiş bir fotoğrafını vermişlerdi elime. Yemyeşil gözleri vardı, kocaman gülümsemesi. Ön dişlerinden biri yamuktu, yemek yerken çekilmiş bir fotoğrafıydı. Önünde kahverengi oyuncak ayısı duruyordu.

Kalbim öyle çok sıkışmıştı ki gerçekten bir an için öleceğimi düşünmüştüm.

Sorgulanmayı bekleyen şu adam vardı bir de. Kırklı yaşlarının sonunda gibi duran, saçı sakalı birbirine karışmış, cesetlerle aynı yerde bulunmuş o adam... Bir sandalyeye sımsıkı bağlanıp orada öylece bırakılmıştı.

Ben onun katil olduğunu düşünüyordum.

Tüm bu olayların başlamasına sebep olan kişiydi ve bu konuda tek bir şüphem bile yoktu.

Öfkeliydim, kızgındım, nefes alamıyordum, ağlamaktan gözlerim şişmişti ama tüm duygularımı bastırıp güçlü duruyordum.

O iki cesedin kanı benim ellerime bulaşmıştı ama istediğim olmuştu, katil yapabileceği en büyük hatayı yapmıştı. Arkasında bir görgü tanığı bırakmıştı.

Onu bağlayıp bize yem olarak atmış gibi göründüğünün farkındaydım ama öyle değildi. Öyle olmadığını hissediyordum. Şimdiye kadar ağzını açmamış olan adamı konuşturabildiğimiz an tüm bu çileler son bulacaktı.

Ben Berfu'nun sevgilisi Ufuk Yeşilçınar'a verdiğim sözü tutmuş olacaktım. Kendime ettiğim yeminin altından kalkabilecektim. O herif her şeyin anahtarıydı ve ben kilidi açıp bu oyunu artık bitirecektim.

Güçlü durmak zorundaydım.

Ellerim titrememeliydi.

Şiş gözlerimi diğerlerinden gizlememin keşke bir yolu olsaydı.

EKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin