Bir gece ansızın geldik.
Yine uzun bir bölüm olduğundan iki parta böldüm. Dilerseniz ara vererek okuyabilirsiniz.
Bu arada sizi çok sevdiğimi söylemiş miydim?
Vakit kavuşma vaktidir, keyifli okumalar. ❤
×××
"Koğuş, kalk!"
Abimin gür sesiyle verdiği komut üzerine hepimiz yığıldığımız kanepelerden fırladık.
"Sağa dön!" diye bağırdı bu defa. "İkişer ol!"
Selim ve ben, Cemre ve Ateş, Savaş ve Didem olmak şartıyla ikişerli üç sıra halinde dizildik abimin önüne. Biri de çıkıp ne yaptığımızı sorgulamıyordu, kafalar bir milyondu çünkü.
"Ben Yüzbaşı Atakan Arıkan!" Neden bilmiyorum ama hepimiz asker selamı verdik. "Söyle bakalım sarı, senin adın ne?"
"Komiser Selim Akman!" dedi Selim hazır ol pozisyonuna geçerek. "Emredin komutanım."
"Anlat bakalım, benim kız kardeşimin yanında ne işin var?"
"Biz ekibiz, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez komutanım."
"Niye bu kadar içtiniz asker?" diye sordu abim bu defa. "Bok mu vardı?"
"Kutlama vardı komutanım."
Büyük bir telaş dalgası parmak uçlarımdan başlayıp yavaş yavaş yukarı tırmandı. Abim de babam da bilmiyordu. Bırakın evlilik teklifi aldığımı öğrenmeyi, benim bir sevgilim olduğundan bile habersizlerdi ve şu an böyle bir haldeyken öğrenmeleri felaketten de öte bir şey olurdu.
"Neyi kutluyordunuz asker?"
Selim her şeyi ağzından kaçıracak sanıp gözlerimi sımsıkı kapattım fakat beni fazlasıyla şaşırtarak, "Didem ve Savaş evleniyorlar, onu kutluyorduk." dedi kurban olduğum.
Ayaklarını sabit tutamıyordu belki ama çenesini tutmayı başarabilmişti.
"Didem, hayırlı olsun." Abimin sesi hâlâ yüzbaşı tonundaydı. "Savaş hanginiz?" Bir Ateş'e, bir Savaş'a baktı. Gözlerini kısarak tahmin etmeye çalıştı ama buna gerek kalmadan Savaş bir adım öne çıktı.
"Benim."
Abim şöyle bir süzdü onu. "Boy bos yerinde, bu ilişkiyi onayladım." dedi. Bizi bu halde yakalamış olması eline fena bir koz geçirmişi ve bunu dibine kadar eğlenerek kullanıyordu.
"Pelin'le üç asır önceki telefon konuşmamızdan hatırladığım kadarıyla bir de Ateş vardı. O da sensin herhalde?" diye sordu. Yine gözlerini kısmıştı, itiraf etmeliyim ki biraz korkutucu görünüyordu.
Ateş başını salladığında abim bu defa Cemre'ye baktı. "Senin de bununla mı ilişkin var?"
"O benim kardeşim."
"Oha lan, ensest ilişki mi yaşıyorsun sen zırto?"
"Çüş." dedi Ateş, kendini tutamayarak. Abim büyük bir kahkaha patlattı, onu bayağıdır görmesem de uzun zamandır bu kadar keyif almadığını biliyordum.
Yüzü yeniden ciddileşti. "Yüzbaşıya çüş denir mi oğlum?" diye sordu kaşlarını çatarak. "Hanene -1 puan ekledim, çekeceğin var lan benden."
Bir de ayaküstü haşladığı kişinin benim manitam olduğunu bilse o haneye kaç eksi puan yazardı acaba?
Ya da şöyle sorayım: Ateş'in puan yazılacak bir hanesi kalır mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİP
ActionBir elin beş parmağı... Biri olmasa hepsi eksik, hepsi yarım. Ama eğer bir aradalarsa sırtlanabilirler yükünü tüm dünyanın. Onlar kanlı bir çemberin içinde sürdüyorlar hayatlarını. Etrafta ceset kokusu var, bir de acıyla örülmüş duvarlar... Sıkışıyo...