61. Bölüm : Çakmak

7.3K 576 1.3K
                                    

Bölüm şarkısı:
*Mavi Gri~Hayatım Leş

Yeni yılda karanlığınıza ışık tutacak insanlarla karşılaşmanız dileğiyle...

Keyifli okumalar...❤

×××

"Cemre?"

Bavulunu içeri fırlatan Cemre, Ateş'in boynuna atladı. "Abim!"

Ateş'in yüzünü kaplayan şaşkınlık kısa sürede yerini saf bir mutluluğa bırakırken kardeşini kucaklayıp gözlerini kapattı ve gülümsedi. Öyle güzel gülümsedi ki benim de dudaklarım istemsizce yukarı kıvrıldı.

"Ay dur, omzun yaralıydı senin." Hızlıca geri çekildi Cemre. "Birden aklımdan çıkmış. Acıdı mı çok?"

"Nereden biliyorsun ki sen?" diye sordu Ateş. Sonra anlamış gibi başını ağır ağır salladı. "Amcam söyledi değil mi?"

Sedat Bey sıcacık gülümsedi. "Yakın zamanda gelmeyi planlıyordu, ben tarihi biraz öne çektim sadece."

"Hesaplaşmayı sonraya bırakalım lütfen, vakit kavuşma vaktidir!" Bu defa Savaş'a sardı kollarını. "Nasıl da özlemişim ayıcığımı."

"Hiç değişmemişsin Cemre." dedi Savaş gülerek.

"Yanılıyorsun. Ne demiş Herakleitos amcamız: Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."

"Okumaktan kafayı yedi kızcağızım." Serap Hanım kendi kollarının arasına çekti Cemre'yi. Ardından Sedat Bey'e de sarıldı Cemre.

"Aç mısın evladım?" diye sordu Serap Hanım.

Minik bir dipnot geçmek istiyordum burada. Tüm bunlar yaşanırken saat gece bire geliyordu.

"Kemal amcamı göndermişsin hava alanına beni karşılaması için. Birer çorba içtik de geldik. Tokum yani."

Cemre, olayları algılamaya çalışan bize çevirdi başını. Sonra Didem'in yüzüğüne baktı iri iri açtığı gözleriyle. "Hayır! Kaçırdım mı? Oh no..."

Çizgi film dublajı gibi bir sesi vardı. Cıvıl cıvıl bir insan olduğu her halinden belli oluyordu.

"Bir kere daha teklif etsen abiciğim, hatırım için n'olur n'olur. Dünya gözüyle göreyim mürvetini."

"Seni kıracağıma dişimi kırarım." Savaş hafifçe boğazını temizledikten sonra sanki sıradan bir cümle kuruyormuş gibi normal bir tavırla, "Didem, benimle evlenir misin?" diye sordu.

Didem de hiç istifini bozmadı. "Olur."

Ateş'le birbirimize bakıp kahkaha atmaya başladık. Diğerleri bizim aksimize ciddi ciddi alkışlıyorlardı onları. Cemre birleştirdiği parmaklarını dudaklarına götürüp bir ıslık öttürdü. "Darısı da senin başına iki numaralı yengem."

Hayır hayır, yenge muhabbeti olmaz. Burada değil.

"Sen de Sarı Selim olmalısın." dedi Cemre elini Selim'e uzatırken. "Savaş abim mesajlaşmalarımızda bol bol bahsetti senden."

Selim gülerek onun elini sıktı. "Eminim ki güzel şeyler söylemiştir hakkımda."

Başını aşağı yukarı salladı Cemre. "Duymak bile istemezsin. Öyle güzel, öyle güzel..."

"Hiç şüphem yok."

Cemre bir şey dikkatini çekmiş gibi dikkatle bana bakmaya başladı. Gözleri boynuma odaklandı, ardından Ateş'in bileğine baktı dikkatlice.

Gamzeleri belirdi yanaklarında, gözlerinin dolduğunu fark ettim. "Abi..."

"Hm hm..." dedi Ateş.

EKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin