I Become The Wife of The Male Lead

Bölüm 52: Değişimin başlangıcı (2)

Alkolü o kadar çok sevmiyordum. Ama strese girdiğimde yardım için içiyordum. Bir büro çalışanının duygusu gibiydi. Bu yüzden Heilon konağına döner dönmez kendime bir şişe kaptım.

"Hadi içelim."

Çünkü prens sinir bozucuydu.

Tabii ki, kimseye, bu gece benimle birlikte içmelerini söyleyemezdim, bu yüzden odamda tek başıma bir şeyler içmeyi planlamıştım.

Heilon Konağı'nda çok kaliteli alkoller vardı. Aralarından seçerek getirdiğim meyve şarabıydı.

"Tatlı."

Kesinlikle lezzetli bir şaraptı ve daha fazla içersem bağımlı olacağımı hissediyordum. İyiydi. Odamdaydım, bu yüzden sarhoş olmam çok da önemli değildi.

Sonra biri odamın kapısını çaldı.

"Fiona, orada mısın?"

Sigren'in sesi olduğunu duyunca hemen kapıyı açtım.

Sigren bir an bana baktı ve hafifçe kaşlarını çattı. "Sarhoş musun?"

Sarhoş dedi. Susuzluğumu gidermek için sadece bir bardak içmiştim.

Yüzümde bir sırıtış belirdi. "Yeni başladım."

"...."

Şarap lezzetli olmasına rağmen, tek başına içmek hala sıkıcıydı. Bu yüzden bir içki arkadaşına sahip olmak daha iyiydi.

"İçeri gel, birlikte içelim, uzun zaman oldu."

Sigren bir şey söylemek üzereyken ağzını açtı ama bileğini çekerken tekrar kapattı. Sonra sessizce içeri girdi.

Onu karşımdaki sandalyeye doğru götürdüm.

Ama bir an için durakladım.

"Kravatına ne oldu?"

Sigren'in boynundaki gömlek ve kravat buruşmuştu.

"Kavga ettin ve biri boynunu mu tuttu?" Şakacı bir ses tonunda söyledim.

"Benzer."

"Gerçekten mi?"

Sosyal çıkışının ilk gününde biri onu yakasından nasıl yakalayabilir? Ayrıca, o tür bir çocuk değildi.... Değil mi?

"Kim?"

"Önemli değil."

Bunu söyleyen Sigren, kravatını çözmek için elini uzattı ama aniden durdu ve bana baktı.

"Fiona, düğümü iyi göremedim. Üzgünüm, bunu çözmeme yardım eder misin?"

Sonra Sigren, boyuma uymaya çalışıyormuş gibi belini hafifçe büktü. Normal olarak uzandım ve kravatını çözdüm. Sigren küçük yaşlarından itibaren boynunu sıkan şeylerden nefret ediyordu. Bu nedenle, boynunu sıkan herhangi bir kıyafet veya kravatı, gerekli olmadıkça asla giymezdi.

"...."

Sessiz odada kıyafetlerin hışırtı sesi özellikle yüksek çıkıyordu. Ve bir şekilde garipti. Dahası, Sigren kravatını çözerken, saçlarımla oynuyordu.

"İşte bitti."

Kravatı kabaca yatağa attım.

"Şimdi içelim."

Sigren'in bardağına alkol döktüm.

"Şerefe!"

Çın.

Bardağımı onun bardağına çarptım ve hemen içtim. Ancak benden farklı olarak, Sigren sadece dudaklarını bardağa dokundurdu, sonra bardağını yere bıraktı.