I Become The Wife of The Male Lead

Bölüm 106: Patlama ve Büst (2)

"Sigren, o gayri meşru piç...!"

Birlikleri getiren o çocuktu.

Sigren demir çubukları kırdı ve kılıcını kıvranan canavara doğru çekti. Canavar kafesten çıkarsa tehlikeli olurdu, bu yüzden önce onunla ilgilenmeliydi.

"İşte! Onları da yakala!"

Biri bağırdı ve Enoch'la Cruz'u işaret etti.

Bir an için Enoch, kimliğini ifşa edip etmeme konusunda düşündü. Ancak, yasadışı arenaya yapılan baskında yakalanan bir veliaht prens, hiç iyi görünmüyordu. Ayrıca Sigren de buradaydı.

"Bütün niyeti bu mu?"

Enoch, yasadışı arenaya kendi ayakları üzerinde geldiğini unutarak bu sonuca varmıştı.

"O düşük gayri meşru piç tarafından oynandım!"

Enoch yaygınlaşırken, Sigren'in canavarla savaştığını görünce aklına bir fikir geldi.

"Burada yakalanmadığım sürece!"

Sonuçta, o veliaht prensti. Yerinde yakalanmadıkça, kimse onu sorgulamaya cesaret edemezdi.

Enoch, Cruz'u yakasından tuttu.

"Neden, neden böylesin, Mazelesteleri?"

"Bana anahtarı ver!"

"A-anahtar?"

"Yakalanan canavarları kilitleyen kafeslerin anahtarları!"

Cruz, veliaht prens Enoch'un kısır ruhunu gördükten sonra aceleyle tüm anahtarları koynundan çıkardı.

"O.., işte burada!"

Enoch hızla anahtarları kaptı. Aceleyle arenanın arkasına doğru gitti. Şövalyeler peşinden koştu, ancak seyirciler tarafından engellendiler, çünkü birçok insan aceleyle kaçmaya çalışıyordu.

Enoch, canavarların hapsedildiği yere doğru koştu. Birkaç canavar, sağlam demir çubuklarla kilitlenmiş büyük bir hapishanede mahsur kalmıştı. Hapishanenin, arenaya açılan ayrı bir alanı vardı. Canavarların çoğu orta düzeydeydi, ancak yakın zamanda ölü topraklardan yakalanan bir yeni tür daha vardı. Çılgınca koşan orta seviye canavarların aksine, bu, yanıp sönen kırmızı gözleriyle Enoch'u gözlemliyordu. Enoch'un en çok para harcadığı oydu. Başlangıçta bunu arenanın en büyük etkinliği olarak kullanmayı amaçlamıştı. Ama sonunda, yeniden tasarlanması gerekiyordu.

"Özgür olmak istiyorsun değil mi?"

Enoch gülümsedi ve anahtarı anahtar deliğine koydu. Bu, zamanı oyalamak için mükemmeldi. Ayrıca, Sigren şu anda arenadaki tek kişiydi. Bu canavarları böyle bir yerde serbest bıraksa ne olurdu?

"Git ve koş!"

O canavarların gözlerinde hafif bir delilik bile vardı.

"Git ve o piçi ye!"

Aniden kapı açıldı.

***

Sigren önündeki canavara duygusuz gözlerle baktı. Çılgınca koşan canavar sert bir şekilde nefes veriyordu. Yaralarından gelen kan arenanın zeminini ıslatmıştı.

"Çıldırmış bir canavar."

Kesinlikle normal canavarlardan çok daha güçlüydü. Yanlışlıkla serbest bırakılsaydı, çok fazla zayiat olurdu.

'Fiona operasyonu aceleye getirmekte haklıydı.'

Sigren son nefesini almak için kılıcı kaldırır kaldırmaz bir şeyin yaklaştığını hissetti.