I Become The Wife of The Male Lead

Bölüm 151: Karar

Merhabalaaaar. Yeni bir kitapla karşınızdayım. Bu bebek yetişkin içerikli bir novel. Bunu aklınızda bulundurarak okuyun. Beğeneceğinizden eminim...😗

***

Yorgun Sigren geri döndü.

Onu herkesin gözünün önünden çıkardım.

"Kız kardeşin çok tatlı."

Sigren şaşkın bir ifadede bulundu, "Onunla tanıştın mı?"

"Evet, beni gördüğünde gözleri parladı."

"Güzel, sana karşı kaba davrandı mı?"

"Hayır, bana karşı kaba değildi, hiç de değil."

Yine de, konuşmamız sırasında hala niyetini çözememiştim.

"Umarım düşmanımız olma niyeti yoktur. Eğer yapmazsa gerçekten güzel olurdu."

"Seni rahatsız etmediği sürece, iyi."

"Eğer ondan da nefret etmiyorsan, onunla ilgilenmeye çalışabilirsin. Veliaht prensi terk edebiliriz, ama Prenses Aria şimdilik senin kız kardeşin."

"Elbette, eğer istersen."

Çok motive görünmüyordu. Bu yüzden onun hakkında konuşmayı bıraktım.

"Abel nasıl?"

"Dük mü? Celine onu konakta tutuyor. Onun sayesinde bir süre işten kurtuldum."

Tatil demek için belirsizdi ama daha fazla boş zamanım vardı.

Sigren elimi tuttu, "O zaman bir yerlere gidelim mi?"

Kısaca güldüm. "Bir süre önce Heilon'a gittik."

Memnun olmamış gibi bir ifadesi vardı. "Bu söz konusu bile değil. Heilon'da etrafında dolaşan çok fazla aptal vardı."

Ona baktım, "Sigren, Dük gibi konuşuyorsun."

"...."

Abel'e benzediğini söylenmesinden nefret ediyormuş gibi ağzını çabucak kapattı.

"Tamam, şimdi zamanımız olduğuna göre, gidip kalan ejderhalardan birini bastıralım mı?"

"Benimle dalga mı geçiyorsun?"

Tepkisini görünce güldüm.

"Tabii ki. Birlikte olalım, sadece ikimiz. İş yığınını görmek istemiyorum, başımı ağrıtıyorlar."

Ancak o zaman Sigren memnuniyetle gülümsedi. Kollarını omzuma doladı.

"Senden hoşlanan çok fazla insan var."

"Olamaz."

Gözlerimi kıstım. Gözleri gerçekten bir bezelye kabığı ile kaplıydı. (Doğru bir yargıda bulunamamak veya doğru düşünememek anlamına geliyor.)