Altıncı bölüm: Olaylı gün (part 1)

8 2 0
                                    

- Eksik birşey kaldı mı Hafsa? Listene bir daha baksana.
- Sen sen misin? Dışarıya zorla çıkardığım Zühre şimdi alışveriş için liste soruyor. Kafamıza taş mı yağacak ne ?
- Abartma kuzen. Alıştık ne yapalım. Evlen de artık bizde kurtulalım sende.
- İyi hadi madem. Sen fabrika ayarlarına dönmeden bakayım şu listeye bir daha.
- Bak bakalım.
- Hım. Onu aldık, şunu aldık..m..hm..m..tamam hepsini almışız.
- Bu kadar mı yani çeyizin ?
- Tabiki değil canım. Yeni şeyler çıktıkça alırız. Şuanlık yeter olanlar. Çok olacak diye niye aynı şeyleri alayım.
- Özen önemli tabi..
- Tabiki.
Çok uzun sürecekmiş gibi gelse de 1.5. saate bitmişti alacaklarım. Birkaç küçük çeyizlik eksiklerimi de halletmiştim. Otobüs de hemen gelince keyfimize diyecek yoktu vallaha. Hem yorulmamış hemde hızlıca bitirmiştik işlerimizi. Eve doğru yol alan otobüsün camına yasladım kafamı. Ne zaman hayattan sıyırsam kendimi aynı kişiyi düşünüyordum, kocamı. Acaba nasıldı şuan. Ona yapacağım sürpriz geldi aklıma. İstemsizce sırıttım. Acaba nasıl tepki verecekti. O günün gelmesini iple çekiyordum.
- Hafsa telefonun çalıyor.
- Hım..
- Kimmiş?
- Dayım.. Efendim dayı.
- ....
- İyiyim dayı Allah'a şükür. Çarşıda biraz işlerim vardı da. Şimdi eve doğru gidiyorum otobüsteyim.
- ....
- A, tabi buyur gel.
- ....
- Ne demek dayı aşkolsun. Haber vermene bile gerek yok. İstediğin zaman gelebilirsin.
- ....
- Aynen. Bende seninle o konuyu konuşmak istiyordum. Yüzyüze daha iyi olur.
- ....
- Tamam o zaman dayı akşama görüşürüz.
- ....
- Aleyküm selam..
- Ne oldu kız?
- Bişey yok bişey yok. Dayım bize gelecekmiş kalmaya. Onu haber vermek istemiş.
- Anladım da, niye annene değil sana haber veriyor onu anlamadım.
- Bi mevzu varda. Onu konuşacaktık. Karışıklıktan konuşamadan dönmek zorunda kaldı. Şimdi de konuşalım müsaitsen diye soruyor.
- Ne mevzusu ?
- Herkes biliyor zaten. Yani neredeyse herkes..
- Ben birşey bilmiyorum ! Ne oluyor hemen anlat.
- Mevzu derin. Sonra ayrıntılı anlatırım.
- Ya bare konu ne onu söyle.
- Konu Rukiye.
- Ne ! Rukiye mi ? Bizim Rukiye öyle mi ?
- Aynen.
- Ne alaka dayınla Rukiye ? Yoksa ?
- Tahmin ettiğine yakın bir şey ama Rukiye nin haberi yok.
- Dayın Rukiye yimi görmüş?
- Yani. Sonra anlatırım.
- Eve geldik zaten. Girdiğimiz gibi anlatıyorsun.
- Tamam anlatacağım tamam.

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin