- Birşey konuşabilir miyiz?
- Tabi buyur dinliyorum.
- Nasıl söylenir bilmiyorum ama bugüne kadar söylememek için çok direndim belki gözün açılır diye. Ama baktım hiçbirşey değişmiyor artık uyarmak zorundayım.
- Anlamadım. Ne hakkında uyarman gerekiyor?
- Bekledim farkedersin anlarsın diye ama yok devam ediyorsun. Gözün nasıl bu kadar kör oldu ? Benim tanıdığım Sina bu değil. Resmen nikah kıydırmaya gidiyorsun.
- Ne demek istiyorsun Zehra ! Açık konuş.
- Tamam konuşayım. Dönmen için, anlaman için açık konuşmam gerekiyorsa konuşayım. Hafsa seni sevmiyor farkında degilmisin? Parmağında oynatıyor seni. Nasıl bu kadar kör olabilirsin ?
- Ne dediğine dikkat et ! Hafsa benim karım ve sen onun hakkında ileri geri konuşamazsın !
- Karın öylemi? Basiretini kapatmış senin. Kendine bağlamış. Ne yaptıysa göremiyorsun gerçekleri.
- Haddini aşma Zehra! Basiretimi bağladığı falan yok. Ben karımı çok seviyorum oda beni çok seviyor. Senden icazet alacak değiliz!
- Sen ne kadar kaba birisine dönüştün böyle. Nerde o nezaketin he ? Onuda mı " karın" uğruna yok ettin !
- Nezaket hak edene gösterilir. Karıma laf edene nezaket göstereceğimi mi sanıyordun. Derdin ne hiç bilmiyorum ama karımdan uzak dur !
- Derdim ne söyliyim mi, derdim sensin. Evet , gerçi sen baştan beri kördün. Benim sana olan hislerimi görmeyip gittin ne edüğü belirsiz birini buldun karım diye gezdiriyorsun kolunda.
- Aklını başına al ! Ben seni hiçbir zaman kardeşten öte görmedim. Daha gençsin cahilsin belliki. Bu saçmalıktan vazgeç rezil etme kendini daha çok. Ve bir daha karım hakkında konuştuğunu duymayayım. İşte o zaman hiç tanımadığın kabalığımla tanışırsın. Bendende karımdan da uzak dur !
- Oğlum. Ne oldu birşey mi var ?
- Yok anneciğim. Zehra hayırlı olsun abi demeye gelmiş. Hadi gidelim. Hanım bizi bekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kınalı Parmak 2
Teen FictionKimisi başladığı yerde biter Kimisi bittiği yerden başlar hikayelerin.. O mektup yeni hikayeler mi yazacak? Eski hikayeleri mi silecek ?