Dayım askeriyeye yaklaştığımızı söyleyince heyecandan sıçradım yerimden. Zaten yol boyunca gözüme uyku girmemişti ama sanki ayrı bir canlanmıştım şimdi. Hemen etrafa bakındım. Allah'ım çok az kalmıştı.
- Dayı bak konuştuğumuz gibi.
- Tamam anladık cadı anladık. Senin geldiğini söyletmicem.
- Senin geldiğini de bilmesin. Sen gir kumandanlarla konuş. Sinayı çağırtsınlar.
- Tamam dayısı ben halledicem merak etme sen.
- Dayı unutma bak..
- Tamam dayısı tamam. Şuradan bi benzin alalım sonra kavuşturucam seni sevdiceğine.
- Ya dayı ama ya..
Sırıta sırıta arabadan indi. Gerçekten hepsi gıcıktı bu erkeklerin. Benim etrafımdakiler ayrı gıcıktı. Allah'ım benide bunlarla sınıyordu işte. Dayımı beklerken aynadan üstümü başımı düzeltiyim bare boş boş bekledikçe sinirim artıyordu çünkü. Üstteki aynayı açacakken telefon çalmaya başladı. Dayıma baktım muhabbete dalmıştı. Ah şu erkekler. Ne oluyor her gördükleriyle konuşunca anlamıyorum. Telefon ısrarla çalınca daha önceden saygıdan bakmadığım ekrana bakmak zorunda kaldım. Karabiberim mi? Yahaha yok artık. İntikam bu sefer sıcak yenecekti yapacak birşey yok. Telefonu açıp koydum kulağıma.
- Aloo
- ....
Allah'ım çok eğlenceli. Rukiyeciğim üzgünüm tatlım. Bu hikayede yanan sen oldun.
- Alooo Yasir
- Ihım ıhım efendim Rukiyeciğim.
- Hafsa!
- Evet buyrun.
- O nerde ?
- Kim ?
- O işte..
- O kim yaa ?
- Hafsaa..
- He canım.
- Yasir nerde ?
- Müstakbel eşin mi ?
- Yasir e sinirlendin dimi ? Peki benim suçum ne kuzum hı ?
- Yaa uff. Gıcık etti beni.
- Tahmin ediyorum. Nerde şimdi?
- Petroldeyizde. Yeni ahbabıyla muhabbet ediyor. Bence yol yakınken dön. Hepsi aynı bunların. Al birini vur ötekine. Nasıl farklı anadan farklı babadan aynı cins olmuş bunlar anlamıyorum ya..
- Haha Hafsa..
- Vallaha diyorum kız.
- Artık çok geç.
- Nedenmiş o ?
- Söz verdik artık..
- He sözden yani.
- Gönülde verdik birazcık.
- Ooo itiraflar itiraflar.
Dayım koyu muhabbetini bitirmiş olacakki arabaya dönmüştü. Elimde kendi telefonunu vede biriyle konuştuğumu görünce anlamsız anlamsız bakmaya başladı. Ne olduğunu anlamasını beklemeden sesliye aldım konuşmayı.
- Yasir e söyleme bak.
- Rukiye nin sesini duyan dayımın gözleri büyümüş şekilde bana bakıyordu.
- Neyi söylemiyim ?
- Onu sevdiğimi..
- Ihım ıhım Hafsa. Telefonumu alabilir miyim?
- Hafsa seninle görüşücez. Tamam mı canım benim..
- Tamam yengeciğim. Al dayısı Karabiberin.
- Hafsa !
Yaşasın intikam.
- Sonra konuşalım mı?
- İyi olur.
- Hadi Allah'a emanet ol. Selamün aleyküm.
- Sende. Aleyküm selam..
Telefonu kapatıp koydu yerine. Ona bakmadığım halde bana baktığını üstelik sinirli sinirli baktığını anlayabiliyordum.
- Ee dayıcığım. Neyi bekliyoruz . Hadi gidelim..
- Ya Rabbi estağfurullah.
- Sen kaşındın. Sen beni utandırıcan da karşılıksız kalacağını mı sandın.
- Rukiye nin suçu ne ?
- Oyy sözlüsüne de kıyamazmış. Karabiberin mi demeliydim.
- Hafsa ! Bak hâlâ..
- Sayemde kim bilir kaç ay sonra duyacağın itirafı duydun. Bana teşekkür etmen gerekirken yaptığına bak. Çık çık çık..
- Neyse. Gidelim artık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kınalı Parmak 2
Teen FictionKimisi başladığı yerde biter Kimisi bittiği yerden başlar hikayelerin.. O mektup yeni hikayeler mi yazacak? Eski hikayeleri mi silecek ?