Dördüncü bölüm: Bıçaklı civciv (part 1)

8 1 0
                                    

- Ebu Cendel amca..
- Amca mı?
Sina kafasında her ne kurduysa amca diyince bir anlık boşluğa düşmüştü. Ebu Cendel diye kafasında kurguladığı kişiye amca diyor olmam epey şaşırtmıştı onu.
- Evet oğlum. Hafsa sana daha detaylı anlatır sonrasında ama şu kadarını söyleyeyim. Ebu Cendel bizim minik Hafsamızın kahramanıdır. Hafsa çok küçükken kaybolmuştu. Ebu Cendel onu bulup bize ulaştırdı. Çok hakkı vardır bizde. Kızımıza tekrar kavuşturdu bizi. O yüzden bizdeki değeri çok farklıdır onun.
- Anladım baba sağol.
- Neyse açın artık şu mektubu da Ebu Cendel ne yazmış öğrenelim.
Sina hem durumun sandığı gibi olmadığını öğrendiği için rahatlamış hemde kızıp sinirlendiği için mahcup hissediyordu. Konu uzamadan babamın kapatması lütuf gibi gelmişti. Hemen mektubu alıp açtım. Sesli bir şekilde okumaya başladım.
-"Selamün aleyki sevgili kızım Hafsa
Sana neden mektup yazdığımı merak ediyorsundur. Her ne kadar Türkçem geçen yıllarda daha güzelleşsede yazma konusunda henüz iyi değilim. O yüzden Türk komşuma yazdırıyorum. Çok uzatmadan konuya gireceğim. Biliyorsun ki ben yaşlı bir adamım. Artık Peygamberime(sav) kavuşmama az kaldı. O yüzden bu mektubu yazmaya karar verdim . Benim ailem yok bildiğin gibi. Çocuklarım yıllar önce beni terk ettiler ve bir daha da gelmediler. Bu dünyada tek başınaydım. Bir gün minicik bir kız hayatıma girene kadar hayat ışığım sönmüştü. Seninle yeniden canlandı kızım. Seni bulduğum günü dün gibi hatırlıyorum. Ağlıyordun, minicik bedenin yaşadıklarını kaldıramıyor titriyordu. Zaten korktuğun insanlardan o adam yüzünden hepten korkar olmuştun. Eğer kendime güvensizliğim sebebiyle bir dakika daha geç kalsaydım ömür boyu pişman olurdum. Allah'a şükür ki seni o adamdan kurtarabildim. Bana da ilk başta güvenemedin. Sonra zamanla güven duydun,sevdin beni. Senin sevgin yıllardır buz tutmuş kalbimi ısıtıyordu. Hele o konuşmaların. Mimiklerini o kadar komik kullanıyordun ki gülmeden seni dinlemek imkansız bir şeydi. Kaşın gözün ayrı oynuyordu konuşurken. Aradan 14 yıl geçti. Her ne kadar artık büyüyüp genç bir kız olmuş olsan da benim gözümde o minik Hafsasın. Seni kendi kızım gibi seviyorum. Bu yüzdendir ki bütün mal varlığımı sana miras bırakmak istiyorum. Buradaki malın sana bir faydası olmaz diye düşündüğüm için hepsini paraya dönüştürüp hesabıma yatırdım. Bu mektubu yazdıktan sonra komşuma emanet edeceğim. Vafaatımdan sonra bu mektubu ardından parayı yollayacak. Allah'tan tek niyazım ömür boyu O(c.c.)nun rızasına uygun mutlu ve huzurlu bir hayat sürmen. Sen bana umut oldun Allah'ta sana umut olacak birisini ihsan etsin kızım. Allah senden ve tüm sevdiklerinden razı olsun..
Allah'ın selamı ile ..
                                           Ebu Cendel "

Hepimiz ağlıyorduk. Hiçbirimiz böyle bir şey beklemiyordu. Demekki Ebu Cendel amca vefaat etmişti. O kadar hakkı vardı ki bende, o kadar değerliydi ki benim için. Sanki öz babamı kaybetmişim gibi acı hissediyordum.
- Allah rahmet eylesin..
- Amin kızım..
- Üstümde çok hakkı var. O olmasaydı belki de ben...
- Hafsam bak yeni kendine geldin lütfen bir daha aynı şeyi yaşamayalım. Anne baba müsaade ederseniz bi hava alalım iyi gelir.
- Tabi oğlum haklısın.

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin