Kınalı Parmak 2

On beşinci bölüm: Şeytan tüyü (part 4)

- O ne demek?
- Sina nın askere gideceği gün uğurlama töreni bitince herkes evlerine dağıldı. Bende odamdaydım. Camdan baktığımda Hafsa yı balkonda oturur halde gördüm. Kim olduğunu bilmediğim için izlemeye başladım. Birazdan Sina geldi yanına oturdu. O an anladım sözlüsü olduğunu. Sina gerçekten o kıza aşık. Ama kız ona karşılık vermiyor. Sina kızın elini tuttu, alnını öptü, elini öptü. Sonra yetmezmiş gibi Hafsa nın elini kalbine koydu. Hepsinde de Hafsa geri çekildi. Çok durmadan da hemen gitti içeri. Diyorum ya sevmiyor o kız Sina yı niye anlamıyorsun. Sadece şov için kullanıyor.
- Bak Zehra. Senin yaptığın şey ne olursa olsun yanlış. Onlar birbirini sevsin yada sevmesin sonuç olarak evliler. Evli bir adama aşık olamazsın. Kendini düşürdüğün konumu iyi düşün. Ki gerçekten onlar birbirlerini çok seviyorlar. İlk zamanlarda Hafsa çekiniyordu. Tek sebebi bu. Sandığın gibi bir durum yok. Bunu kabullensen iyi olur.
- Nasıl kabullenebilirim söyler misin ? Yıllardır sevdiğim çocuk gitti birine aşık oldu evlendi. Nasıl kabullenebilirim. O gün balkonda kızı nasıl sevdiğini izledim resmen. Buna nasıl dayanıyorum haberin varmı senin ? Gözlerimin önünde başkasını seviyor.
- Bırakmak zorundasın. Elde edemeyeceğin birşeyin peşinde koşmanın bir manası yok. Daha 18 yaşındasın. Önünde çok yol var. Kendine uygun birisini Allah çıkarır karşına. Ama bu yaptığın çok yanlış.
- Çok zor. Yapamam.
- Eğer yapmazsan hiç iyi şeyler olmayacak haberin olsun. Bu hikayede yanan sen olursun. Sonsuza kadar. Eğer kendine çeki düzen vermezsen bu aşkın ifşalanacak o zaman ne yapacaksın. Hafsa ya söz verdim. Bu seferde değişmezsen artık tutamam onu. Ve şunu da unutma bu sadece senin rezil olmanı sağlar. Onlar gene birbirlerini sevmeye devam ederler. Yanan sen olursun. Ona göre hareket et.
Feracemi giyip çıktım evden. Geri adım atmaya hiç niyeti yoktu. Allah'a dua etmekten başka çaremiz yoktu sanırım. Olay çıkarmaması için dua ederek bindim arabaya. Şimdi de Hafsa soracaktı ne olduğunu. Anlatsam haklı olarak sinirlenecekti. Anlatmasam da doğru olmazdı. Allah'ım ne yapacaktım ben..
Arabaya binip kemerimi taktım. Tam arabayı çalıştıracakken mesaj sesi geldi.
- Ben eve vardım. Sen ne yapıyorsun?
Yazmıştı. Az önceki sinirim nereye gitmişti birden ? Yüzümdeki gülümsemeyi sorguladım..