Kınalı Parmak 2

Yirmi sekizinci bölüm: Minibüs (part 2)

Annemin yaklaştığımı bildirmek için aramasından sonra teyzeleri görmüştüm. Yanlarına yaklaşıp park ettim arabayı. Hiçbirini de tanımıyordum. Kimdi ki bunlar? İnşallah yanlış teyzeleri almıyorumdur diye dua ederek indim aşağıya. En azından teyit etsem iyi olacaktı.
- Selamün aleyküm.
- Aleyküm selam. Ben Hâle nin oğluyum ismim Hamza. Düğüne gidecek olan teyzeler siz misiniz?
- Evet oğlum evet.
- Buyrun o halde.
Arka kapıyı açıp binmelerine yardım ettikten sonra dışarıda bekleyen bir kişi daha olduğunu farkettim. Ama bu teyze değildi. Genç bir kızdı. Tam olarak hangi konuda olduğunu bilmesem de kararsız gözüküyordu.
- Siz ?
- Bende düğüne gidecektim. Arkadaşım araba göndereceğini söylemişti.
- Evet beni gönderdiler.
- Yaşlılardan bahsetmemişti.
- Yani aslında banada sadece teyzeler dediler ama. Karışıklığa gelmiş olabilir. İsterseniz arayın arkadaşınızı.
- Tamam bir dakika. Açmıyor ya.. Düğüne de bir saat kaldı. Hazırlanmam gerekiyor.
- Buyrun geçin. Yoğunluktan söylemeyi unuttular demekki.
Herkes oturduktan sonra kapılarını kapatıp geçtim ön koltuğa. Bu mesele kafamı karıştırmıştı. Bu kızı daha önce hiç görmemiştim. Hafsa da telefonda bahsetmemişti. Yanlışlık olmuş olabilir miydi ? Aynı yerde aynı zamanda başka bir düğün için bekleme olasılığı varmıydı ki ?
Yol boyunca sürekli telefonla meşgul olmuştu kızcağız. Arabaya binmişti ama hala gittiği adresten emin olmak istiyordu. Şansına aradığı kimse telefonu açmıyordu. Birilerine ulaşma çabalarına rağmen yol bitmiş ancak o hala kimseye ulaşamamışa benziyordu. Arabayı salonun otoparkına park edip indim aşağıya. Teyzeler zaten yeterince yorulmuştu. Giderken izin verip vermeyeceklerini bilmesem de en azından inerken yardımcı olsam iyi olacaktı. Arka kapıyı açıp tek tek indirdim teyzeleri. Yardım etme isteğime rağmen çoğu yaşlıda görüldüğü üzere yürürken yardımı kabul etmediler. Ve beraberce salona doğru gittiler. Ben teyzelerle ilgilenirken arabada sırasını bekleyen kız da inmiş arabanın yanında bekliyordu öylece. Salona gelmiştik ama girmeye cesaret edemiyordu sanırım. Hala bu kadar şüphe ettiğine göre gerçekten şüphelenilecek şeyler vardı demekki.