Kınalı Parmak 2

On üçüncü bölüm: Profil (part 3)

Konusu açıldığından itibaren bi iki konuşmanın sonunda bitiririm diye düşünmüştü. Hafsa aracı olduğu için kabul etmişti konuşmayı. Başkası olsa kabul etmezdi. Düşünmüyordu şuan için evliliği. Uzak geliyordu ona. Arkadaşının hatırına kabul etmiş olsada iki tarafı da kırmadan bitirmek niyetindeydi. Selam verdiği gibi bitiremezdi, böylesi ayıp olurdu. En azından kendisini tanıtmasını beklemesi gerekiyordu. Sonrasında nazik bir dille kapatacaktı konuyu. Olumsuz düşündüğünden Hafsa nın nesi olduğunu sormamıştı hiç. Birşey olmayacaktı kim olduğunu bilmesine gerek yoktu bu yüzden. O mesaj gelene kadar merak da etmiyordu zaten. O mesaj gelince bi işgillenmişti doğrusu. Hafsa diye bahsediyordu. Hemde aralarında konuşma geçtiğinden söz etmişti. Hafsa namahramiyle bu şekilde diyolağa girecek birisi değildi. Mahremimiydi ki ? Nasıl mahremi olabilirdi hiç anlayamamıştı. Kafasında bu sorular dolanmaya başlarken adının Yasir olduğunu öğrendiği çocuğun samimiyeti şaşırtmıştı onu. Hem şaşırmış hemde mutlu olmuştu. Kimseyle konuşmamış olması hoşuna gittiği gibi heyecandan mesaj atamıyor olması da komiğine gitmişti Rukiye nin. Madem o samimi oldu diye düşünerek ipin ucunu kaçırmadan samimi karşılık verdi Rukiye de. Sonrasında bir soru daha sordu Yasir e. O ana kadar olmaz nasılsa diye bakmadığı profiline gitti eli. Kim diye merak uyanmıştı içinde. Zaten konuşuyordu. Baksa ne olacaktı ki. Yasir Şafak yazının yanındaki profile bastı. Büyüyen resimle bir gözleri de şaşkınlıktan büyümüştü. Resim küçükken anlayamamıştı ama bu çocuğu tanıyordu. Daha geçen gün çarşıda karşılaştığı çocuk değilmiydi bu ?