Yirmi dokuzuncu bölüm: Anahtar kilit (part 3)

5 3 0
                                    

Kollarından ayrılıp kutuyu verdim ona. Daha doğrusu kutu baya büyük olduğu için karşılıklı yatağımıza oturduk. Ortamıza kutuyu aldık. İçinde ne var der gibi bakıyordu bana. Çünkü oda böyle bir şey beklemiyordu. Bu kadar büyüğünü hiç hiç beklemiyordu. Açtı kutunun kapağını yavaşça. İçinde o kadar çok şey vardı ki hangisinden başlayacağını bilememişti. O tek tek çıkarmaya bende çıkardığı herşeyle ilgili açıklama yapmaya başladım. En üstte duran sweeti çıkardı. Bende 19 yaşındayken çok beğendiğim için aldığımı ve gelecekteki eşim için sakladığımı söylemiştim. Hem şaşırmış hemde mutlu olmuştu kocam. Devam etti. Bu diğerlerinin aksine sakladığım değil dızladığım birşeydi. Yinede bu kutuya koymuştum. Nasılsa hepsi evde yerini alacaktı artık.
- Bu benim değilmi?
- Şey ben biraz üşümek üzereydim dee..
- Üşümek üzere?
- Gibi..
- Bende diyorum hırkam nerde. O kağıdı koyduğun gün aldın değilmi?
- Evet.
- " Seni çok özledim. Neyse ki seni hatırlatacak birşey aldım yanıma. " yazılı kâğıt. Hatırlatan şeyde hırkamdı.
- Eveet. Daha çok kokun diyelim.
- Devam edelim. O konulara gelicez.
Sırayla çıkartmaya devam etti kutudakileri. Daha kim olduğunu bile bilmeden kendime ördüğüm şaldan ip arttı diye ona ördüğüm atkısını aldı sonra. Kızıma diktiğim jileyi , oğluma ördüğüm süveteri aldı sonra. Hafif bir gülümseme ve hafif bir göz dolmasından sonra kutunun dibinde yine mektuplar kaldı. Mektupları görünce tekrar tekrar şaşırıyordu her defasında. İlkinde bu ne diye şaşırırken bu sefer dahada mı vardı diye şaşırıyordu bence. Bu kadar ne yazdığımı merak ediyordu. Aldı ve açtı ilk mektubu.
" Uzun zamandır düşünüyorum. Yazıp yazmamak konusunda çok karasız kaldım. Bilmiyorum. Bir yandan içimdekileri dökmek istiyorum bir yandan da saçma geliyor olmayan birine mektup yazmak. Anlam veremediğim birçok şeyin sonucu sanırım bu. Ben seni seviyorum. Bilmiyorum nasıl oluyor , neden oluyor, nasıl olabilir hiç bilmiyorum. Yeni değil, küçüklüğümden beri senin sevgin var içimde. Sanki seninle karşılaşana kadar içimde büyüttüğüm bir emanet gibi. Asıl sahibini bulunca beni aydınlatacak gibi.. Çok garip ama gerçek. Bilmeden , tanımadan, görmeden seviyorum seni. Belkide hiç yoksun , belkide sadece bir hayal ürünüsün bilmiyorum. Ne zaman yaprağıma baksam , ne zaman dolunay görsem, ne zaman tek başına açmış bir çiçek görsem kim olduğunu dahi bilmediğim sen geliyorsun aklıma. Sana ait olan umut düşüyor gönlüme. Bu kadar belirsizlik içinde bildiğim tek bir şey var oda hislerimin derinliği. Ve inandığım bir şey var. Oda Allah'ın olmayacak şeyi gönlüme düşürmeyeceği. Bir gün dualarımın kabul olduğunu, hislerimin sahibine kavuştuğumu göreceğim. Ve o gün bu mektubu okuyacağın gün olacak kalbim.. "
Mektubu okuduktan sonra bıraktı yatağın üzerine. Aramızdaki kutuyu kaldırıp yaklaştı yanıma.
- İnanırmısın bilmiyorum ama bende aynı hisleri yaşadım ve seni gördüğüm o an , kınalı parmağını gördüğüm o an anladım bulduğumu. Yüzünü dahi görmeden anladım ki o sensin. Rabbime şükür ki bizi birbirimize ulaştırdı sevdiğim.
- Sen benim kalbimin kilidisin Sinam.
- Sen benim kalbimin anahtarı ...

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin