Onuncu bölüm: Karabiber (part 3)

5 1 0
                                    

- Abla..
O kadar uğraşın sonunda herşeye rağmen saklamayı başarmıştık. Dün aynı yerde olduğumuz halde yakalanmamıştık da şimdi ağzımdan çıkan bir cümle ifşalamışmıydı bizi. Nasıl yapmıştım böyle bir şeyi. İçimden söylesem olmuyordu sanki. Şimdi bütün plan altüst olmuştu. Anlamıştı ve soracaktı. Bende anlatacaktım mecburen. Rukiye ye o gözle bakmasını istemiyordum. İş olumlu olursa söyleyecektim. Onların bensiz bir bağları vardı zaten. Bu maholmamalıydı. Ama berbat etmiştim işte herşeyi.
- Gel bakalım otur şöyle konuşalım.
- Ne konuşacağız abla ?
- Yasir. Ben sana kaç kere sordum niye anlatmadın ?
- Çünkü birşey yok abla.
- Nasıl yok ! Duydum dediklerini.
- Tamam ama karşılıklı bir şey yok.
- O ne demek? Şu olayı en başından anlatırmısın .
- Bak abla. Ben senden saklamam zaten. Sadece netleşmesini istedim. Eğer olumlu olursa söyleyecektim. Olumsuz olursa da sizin gözünüzde değişmiş olmayacaktı Rukiye.
- Hayır neden olsun. Rukiye yi çok seviyorum kızım gibidir. Tanışalı çok olmadı ama kısa zamanda sevdirdi kendini. Kabul edip reddetmek en doğal hakkı. Hangisini seçerse seçsin gözümde değişmeyecek.
- Bunu duyduğuma çok sevindim abla.
- Şimdi anlat bakalım ne ara bu kadar sevdin Rukiye yi.
- Yani şöyle . . . . . . .
- Vayy be kardeşim aşık oldu demekki. Hayırlısı olsun ne diyelim. Hafsa hanıma da sorcam gelince. Belliydi bir şeyler çevirdiği zaten.
- Yok abla birşey deme kıza. Ben istedim saklamasını. O sadece bana yardımcı oluyor o kadar.
- İyi hadi madem öyle olsun.. Hayırlı haberlerle gelsin.
- Amin..

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin