Yirmi birinci bölüm: Şoklama (part 1)

4 1 0
                                    

Havanın iyice aydınlandığını görünce sayfamı bitip Sinam ın Kur'anını yanımdaki masaya koydum. Uzun zamandır yapmayı isteyip bir türlü yapamadığım şeyde sıraydı şimdi. Ellerimi açıp uzun uzun dua ettim Rabbime. En ince ayrıntısına kadar istediğim herşeyi niyaz ettim Rabbimden. Benden isteyene veririm diyordu. Sadece istemek gerekiyordu. Her namazımın ardından dua etsem de uzun uzun dua etmeyeli oluyordu biraz. Sonunda imkanını bulup oturabilmiştim. Bütün Ümmeti Muhammede , anne babama , tüm sevdiklerime ve tabiki bize dua ettikten sonra seccademi toplayıp kalktım oturduğum yerden. Seccademi yerine koyduktan sonra Sinamın Kur'anını ve tespihini de odamın en güzel köşesine koyup üzerimi değiştirdim. Odayı topladıktan sonra mutfağa inip kahvaltı için birşeyler ayarlamaya başladım. Herzaman yapamasam da bugün namazdan sonra yatmamıştım. Uykum da açıldığı için güne erken başlamayı tercih etmiştim. Babam işe gideceği için birazdan kalkardı annem. O haliyle uğraşmasına gönlüm elvermiyordu. Bebeğimiz iyice büyümüştü artık. Annemde çabuk yoruluyordu bu yüzden. Hazır kalkmışken hazırlayayım bare diye düşündüm.
Kahvaltıyı hazırlayıp babamı uyandırdım. O arada annemde uyanınca hepberaber kahvaltı yaptık. Sonrasında bulaşıkdı ev işleriydi derken öğlen olmuştu.
- Kızım.
- Efendim anne.
- Bugün baban biraz erken çıkacakmış işten. Çarşıya gideriz diye düşündük. Beşik falan bakarız.
- Ay tamam gidelim.
- Aa kimler gelmiş.
- Ne oldu anne ?
Daha yanımdan ayrılalı bir dakika olmamıştı ne olmuş olabilirdi ki. Merak beni rahat bırakmayacağı için sesin geldiği yere doğru gittim heyecanla.
- Kim gelmiş anne ?
- Gelinimiz gelmiş .
- Rukiye hanım hoşgeldiniz.
- Hoşbulduk canım hoşbulduk.
- Buyur geç içeri .
- Yok hiç geçmeyeyim. Böyle de ani oldu öncesinde haber veremedim ama ben Hafsa'yı almaya geldim.
- Birşey mi oldu ?
- Yok yok abla. Çeyiz için birkaç parça birşeyler bakacaktım da . Bana eşlik eder diye. İzin verirsen tabi.
- Tabiki ablacım ne demek. Hafsa hazırlanana kadar geçip oturalım içerde. Ayakta beklemek olurmu.
- İyi peki o zaman.
- Ben size birer kahve yapayım öyle hazırlanayım.
- İyi olur kızım. Gelinimle şöyle karşılıklı bir kahve içelim.
- Sena abla utandırıyorsun beni. Zaten çok hızlı gelişti ben bile anlamadım ne olduğunu. Daha önceden de tanıştığımız için afalladım yani açıkçası. Bu durum aramızdaki ilişkiyi değiştirmesin lütfen. Ben Yasir in sözlüsü olarak değil Hafsa nın arkadaşı olarak görüldüğüm zamanki gibi olayım.
- Sen niye çekiniyorsun ki kızım. Ben seni farklı bir konuma koymuyorum merak etme. Zaten hep kızım gibi görüyordum şimdi birde gelinimiz oldun daha güzel oldu. Çok seviniyorum , çok mutluyum sizin adınıza. İyiki gelinimiz olmuşsun.
- Teşekkür ederim gerçekten.
- Söyle bakalım gelin hanım nasıl gidiyor, alıştın mı? Bizimki sana kötü davranmıyor değil mi? Varsa öyle şeyler kulağını çekelim.
- Yok yok abla Allah'a şükür çok iyiyiz. Yasir de bana karşı çok titiz davranıyor. İnce düşünceli hareket ediyor Allah razı olsun. Hiçbir sıkıntımız yok. Sözlü olmak , hayatımda birinin olması biraz garip geliyor hâlâ , alışma sürecindeyim. Hiç düşünmediğim bir zamanda olduğu için de hemen adapte olamadım. Daha iki hafta oldu zaten zamanla alışırım.
- İyi iyi çok şükür. Allah muhabbetinizi bozmasın. Dediğin gibi daha çok yenisiniz. Zamanla oturur alışırsın. Ee görüşüyor musunuz Yasir le , ne yapıyor ne ediyor? Arada konuşuyoruz ama seninle ayrıdır tabi.
- Yüzyüze görüşmedik sözden sonra. Telefonla mesajlaşıyoruz genelde. İyi Allah'a şükür. İşinde yeni olduğu için düzeni oturtmaya çalışıyor.
- Mahkum ettin beni kendine vicdansız dediği zaman anlamıştım sana olan sevdasının büyüklüğünü. O yüzden çok korkuyordum olmazsa diye.
- Kahveleriniz hazır buyrunuz.
- Ne zaman dedi onu?
- Sen Hafsa yı...
- Ihım ıhım anne!
- Ne var canım sözlüler zaten. Bilse ne olacak. Sen Hafsa'yı kaynanasına götürmeye geldiğin gün.
- Anne yaa. Rukiye arkandan iş çevirdik. Of ne yapacağım ya. Ben olsam istemezdim camdan gizli gizli bir adamın beni izlemesini. Kızarsan da sonuna kadar haklısın. Arada kaldım ne yapayım. Çok özür dilerim gerçekten.
- Eğer önceden öğrenseydim kızardım gerçekten doğruya doğru. Şuan zaten o adamla sözlü olduğum için ve senin ikimize de yardım etmek isteyerek hareket ettiğini bildiğim için kızmıyorum.
- Yengem yaa..
- Kim kimin yengesi belli değil. En iyisi isimlerle hitap etmek.
- Hahaha haklısın evet. Neyse ben hazırlanayım o zaman.
- Hadi bakalım gelincik koş koş.

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin