Yirmi birinci bölüm: Şoklama ( part 2)

6 3 0
                                    

Ne yapacağımızı pek anlamasam da birşey demeden ilerledim. Çeyiz bakmak için geldiğimizi söylediği halde neredeyse hiçbir mağazaya girmemiştik. Biraz dolaştıktan sonra bir tahtakaleye girmiştik sadece. Onda da bir iki bakınıp birşey almadan çıkmıştık hemen. Hiçbirşey beğenmediğinden dolayı gibi durmuyordu. Garip bir tuhaflık vardı çözemediğim. Sanki dediğimiz için giriyormuş gibiydik. Gerçekten bu işten hiçbirşey anlamamıştım.
- Ne alacaktın sen Rukiye?
- Aslında birşey almayacağım bir iki küçük şeyler alırım diyordum da gözüme çarpan birşey de olmadı. Gidelim en iyisi ya.
- Ama hiçbirşey almadın!
- Zaten gerekli çeyizlerimi bitirdim. Güzel bir şey görürsem artı olarak almış olacaktım.
- Çeyizin bitti yani ? Birde evlenmeyi düşünmüyorum diyordun. Evlenmeyeceğim diyenden kork demişler.
- İşte tamda böyle ani olursa ortada kalmamak için aldım.
- İyi yapmışsın kafan rahat ne güzel. Benim de az buz eksiklerim kaldı. Onları da alacağım inşallah , eve girmeden.
- Kız sen bir aya evlenirsin alsaydın bugün keşke.
- Yok , nereye bir aya evleniyorum. Daha Sina nın gelmesine 20 gün var. En az iki ay. O zamana kadar alırız ya.
- İyi bakalım. Hadi gidelim o zaman.
- Yani gezmeye geldik geri dönüyoruz. Hiç içime sinmedi bu durum ya. Benden dolayıysa hiç sıkıntı yok. Zamanım var yani. Hiç çekinme gezelim , bakalım. Asla sorun yok.
- Yok biliyorum canım benim. Rendeli karıştırma kabı varya ondan baktım da yokmuş. Boşuna dolaşmaya gerek yok. Gidebiliriz.
- İyi peki madem gidelim.
Gerçekten ilginçti. Resmen hiçbirşey almadan geri dönüyorduk. Bu işte bir gariplik vardı ama hadi hayırlısı.
- Hafsa
- Efendim.
- Köprüden indikten sonra şu binanın yanında bekle tamam mı. Ben arabayı çıkarmaya gideceğim.
- Yürürüz ya ne olacak.
- Yok yok sen bekle burda ben almaya giderim.
- İyi tamam o zaman.
- İyi hadi görüşürüz.
- Bekliyorum burda.
El sallayıp gülerek uzaklaştı. Allah Allah ya. Zaten birazdan görüşecektik. Bu kızda bir gariplik vardı bugün. İyi uyuyamamışmıydı acaba ? Binanın yanında bekle dediği için bekleyecektim mecbur. Şimdi gelirdi zaten. Arabada baya uzaktaydı. Aa bir dakika ya ! Biz zaten arabanın olduğu taraftan girmiştik. Niye ben burda bekliyordum ki ? Orda çıkış vardı zaten. Bu taraftan da çıkılıyor muydu acaba ? Bir yol uzanıyordu ama ucu nereye çıkıyordu bilmiyordum. Gelen giden de yoktu Allah Allah.
- Gül kabul etmez misiniz hanımefendi ?
Bir anda arkamda beliren adamı dibime girene kadar farkedememiştim. Kalın ve garip bir sesi vardı. Kafası yüzü heryeri kapalıydı. Gözleri zor gözüküyordu. Tekin olmadığı her halinden belli olan bu adam bana doğru uzattığı gülü almamı bekliyordu birde.
- Teşekkür ederim abicim istemiyorum.
- Abi deme lazım olur.
- Yok istemiyorum. Gidermisiniz lütfen !
- Şu fakirin kalbini kırma be güzelim. Gülümü kabul buyur .
- Git başımdan yoksa kötü olur.
- Öyle mi ? Ne yapacaksın çok merak ettim..

Kınalı Parmak 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin