Yaptığım yaramazlık sonrasında sesimi çıkaramadığım için dışarıya odaklanmıştım hedefimize ulaşana kadar. Askeriyeye gelince durduk. Sonunda varmıştık işte. Tekrar aynaya bakıp indim arabadan. Kocamda olsa güzellik önemliydi. Dayım arabayı kitleyip binaya doğru ilerleyince bende kuzu gibi peşine takıldım. Beraberce içeriye girdik. Görevli askerler dayımı tanımıyordu. Bu durum içime kurt düşürmüştü. Ya görüştürmezlerse.. Allah'ım inşallah komutanları tanıyordur amin.
- Sen burda bekle . Ben bi görüşeyim komutanla. Seni görüş odasına alırlar duruma göre.
- Tamam dayı.
Kumandanın yanına giden görevli asker gelerek dayımın komutanla görüşebileceğini söyleyince tekrar heyecanlanmıştım. Tanımıştı demekki. Hadi bakalım. Çok güzel olacaktı inşallah. Dayım komutanın odasına gittiği için canım sıkıldı. Telefonuma bakarken gelen arama gülmeme sebep oldu.
- Oo sen yaşıyormuydun ?
- Dimi ya çok oldu. Niye bu kadar saldıysam seni. Hemen ipleri elime alıyorum tekrar.
- Hemen hemen.
- Nerdesin sen ? Sesin yankı yapıyor.
- Ankara'da.
- Ankara'da ne yapıyorsun kızım? Ne ara gittin ? Niye benim haberim yok ? Niye gittin ?
- Gene taramalı sorulara başladın hee.
- Ankara'da ne işin var Hafsa ? Bi dakka bi dakka..Hafsa ? Düşündüğüm şey mi?
- Bilmem ne düşünüyorsun ?
- Sina..
- Yani kuzum başka ne olacak.
- Bugün 11 Haziran.
- Evett.
- Onun sana sürpriz yapması gerekmiyor mu kızım. Sen niye kendi doğum gününde sürpriz yapıyorsun?
- Askerden mi gelsin çocuk?
- Ya tabi bahane bunlar.. Kocamı görmek istedim demiyorda .
- Zühree !
- Doğru ama yalan mı?
- Değil.
- Heh şöyle eğri oturup doğru konuşacaksın.
- Sen niye aramıştın ?
- İyiki doğdun demek için aramıştım ama..
- Yaa teşekkür ederim.
- Hafsa Bozkurt.
- Evet.
- Sizi arka bahçeye almamızı söyledi komutanımız.
- Tabii.
- Kız ne oluyor ?
- Ben kapatıyorum kuzum sonra konuşuruz.
- Haf...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kınalı Parmak 2
Genç KurguKimisi başladığı yerde biter Kimisi bittiği yerden başlar hikayelerin.. O mektup yeni hikayeler mi yazacak? Eski hikayeleri mi silecek ?