98.
Lu ZhiShu ve Huang Zhilong birbirlerine baktılar, ikisi de birbirlerinin gözlerinde korkunun işaretini gördü.
Yayın Kulesi'nde yaşanan olayların ardından üst kademeler cinayet vakalarıyla ilişkilerini kesiyorlardı.
Lu Yuzhu'nun ölümünden önce yaptığı bir dizi düzenleme ve konulan deliller ile, polisin yurt dışını araştırması gerektiriyordu ve yurt dışındaki ayarlanan günah keçisi zaten hapisteydi ve davanın kapanması için kurban edilmeyi bekliyordu.
"Dava"nın film yapımında bu kadar büyük bir şeyin olabileceğini kim bilebilirdi?
Artık Hu Yi öldürüldüğüne göre ailesi mutlaka soruşturma yapacaktı.
Huang Zhilong bu aramaya engel olamayacağını biliyordu bu yüzden derin bir nefes aldı ve sesindeki titremeyi bastırdı:
"Başkan Duan."
"Aiyo, Bay. Huang." Cep telefonundan gelen o adamın ipeksi ve zarif sesi ev konuşmasını andırıyordu: "Senden uzun zamandır telefon almıyorum Bay Huang, bu yüzden seni bizzat aramadan edemedim."
"Bay Duan, Ne söylemek istemiştiniz...?"
Adam güldü: "Seni özledim. Merhaba demek istedim. Bu günlerde hâlâ huzur içinde uyuyup uyumadığınızı merak ettim Bay Huang."
Az önce Lu ZhiShu ile konuşan Huang Zhilong'un alnında artık ter damlaları birikti: "Ben..."
"Çekiminin askıya alındığını duydum, cık cık cık, çok işi olan bir yapımcı için, mola vermek kolay değil. Eminim bu nadir tatilin tadını çıkarmak için her gün kendiliğinden uyanana kadar uyumalısın."
Bay Duan gülümsedi ama ses tonu aniden değişti: "Ne yazık ki Bay Huang iyi uyuyor ama ben huzur içinde uyumuyorum. Nedenini biliyor musun?"
Huang Zhilong: "Bay Duan şaka yapıyor olmalı. Böyle bir olaydan sonra ne uyuyabilirim ne de bir şey yiyebilirim.
Bir çözüm bulmaya çalışıyordum."
Buna bir çözüm bulmaya çalışıyordum...
Bay Duan güldü: "Ah? Sen de bir şeyler olduğunu biliyorsun yani. Yine bir kaplıcada ya da bi adada tatilde olduğunu sanıyordum, beni aramayalı çok uzun zaman oldu, ve seninle bizzat görüşmek zorunda kaldım."
"Üzgünüm, çok zor durumdaydım..."
Bay Duan hala sakindi ve sesinde neşe veya öfke bile duyamazdınız; "Bay Huang artık harika bir patron, bazı iş meseleleri olduğunda, bana söylememek doğru olan. Çok fazla soru sormak istemedim. Bay Huang kimi gücendirdiğinden dolayı bölgesindeki önemli bir şahsiyeti öldürmek istediklerini bilmiyorum."
Başkan Duan duraksadı. " Kan Toksinimi nerdeyse kaybetmek üzere olduğumu duydum."
"Bay Duan... Birbirimize karşı her zaman dürüst olduk, sizi hiçbir konuda aldatmadım." Huang Zhilong'un burnundan bile ter damlıyordu, "Tüm yıllık faturalarımı sizinle paylaştım... Tüm çalışanlarımın bilgileri bile elinizin altında, benden şüphelenmemelisiniz."
"Şüphe değil." Karşı taraf sakin bir şekilde şöyle dedi: "Şaşkınım. Hiçbir sebep yokken birisi, sanki bir filmin aksesuarıymış gibi kendisini sıvı dolu bir tüpe batırılmış şekilde buluyor. Birinin sadece bir film projesine son vermeye çalıştığını düşünmüyorum.
"Bu... bu... ama ben gerçekten kimi gücendirdiğimi bilmiyorum..."
Huang Zhilong'un elindeki sigara sürekli yanıyordu ve konuştu: "Ben gerçekten... Bunun neden olduğunu ben de anlayamıyorum."
