💎61
Huzhou Tıp Fakültesi'ni doğrudan etiketleyen ve Xie Qingcheng'in görevinden istifa etmesini talep eden resmi bir ihbardı.
He Yu daha yakından baktı.
Yayın kulesi olayı patladıktan sonra hedef alınanlar sadece Xie Qingcheng ve etrafındaki insanlar değildi.
Bir çetenin baskısı bazen çığa neden olabilirdi. Huzhou Tıp Fakültesi bile çatışmaya karışmıştı.
Kitleler mektup yazmaya, çevrimiçi yayınlar yapmaya, şikayette bulunmak için ilgili bilgileri bulmaya ve Huzhou Tıp Fakültesi'ni böyle bir profesörü işe aldığı için sorgulamaya devam etti. Xie Qingcheng'in suç örgütleriyle bağlantısı olup olmadığı sorusunu bir kenara bırakırsak, Qin Ciyan ile alay ettiği düşünüldüğünde, Qin Ciyan'ın mezun olduğu okulda ders vermemesi gerektiğini savunuyordular.
Bu yazının özellikle çok sayıda etkileşimi vardı, ancak bunun gibi bir sürü başka gönderi de vardı.
He Yu, Xie Qingcheng'in kendi yarattığı bu duruma hapsolmasının doğru olduğunu düşünerek kayıtsız bir şekilde baktı.
Kimse onu o kadar kalpsiz bir şey söylemeye zorlamamıştı sonuçta.
Ama telefonunu kapatıp sessizce tavana bakarak yatağa uzandığında, başkalarının Xie Qingcheng'i lanetlemesi konusunda o kadar da mutlu olmadığını fark etti.
Bu, Xie Qingcheng ile onun arasında kişisel bir meseleydi. Böylece, akıl hastalığı konusuyla ilgili olarak Xie Qingcheng'den tazminat talep etme hakkına sahip olan tek kişinin kendisi olduğunu düşündü.
Bunun diğer insanlarla ne ilgisi vardı?
Ne kadar da işgüzar.
Ama işler Heyu'nun hayal ettiği kadar basit değildi.
Sonraki günlerde, Huzhou Tıp Fakültesi artık konuyu daha fazla görmezden gelemeyene kadar giderek daha fazla benzeri gönderi ortaya çıktı.
Durumu dikkatlice düşündükten sonra, sonunda okulun yöneticileri, hikayede başka bir şey olup olmadığını sormak için Xie Qingcheng'i aradı.
Xie Qingcheng'in cevabı, daha önce Xie Xue ve diğerlerine eski evinde verdiği cevapla tamamen aynıydı. Bu sefer Hayır demeden önce tereddüt bile etmedi.
"O zamanlar duygusal olarak biraz dürtüseldim ve konuşmadan önce her şeyi düşünmedim, bu yüzden biraz aşırıya kaçtım. Bu kadar."
Üstü iç çekti ve derin bir pişmanlık havasıyla, "Ah, Profesör Xie..." dedi.
Ve Xie Qingcheng'i rahat bıraktı.
Açıkçası böyle bir mesele uygunsuz bir sözden başka bir şey değildi. Xie Qingcheng'in sözleri acımasızdı, ama özünde kurtuluşun ötesinde iğrenç bir şey yapmadı. Mafya, ilaç reçeteleri için yasa dışı komisyon aldığına dair hiçbir kanıt bile bulamadı ve yalnızca "Hastalara kasıtlı olarak pahalı ilaç önerdiğini duydum" veya "Hastadan beş rakamlı kırmızı bir zarf aldığını duydum,yağtığı her ameliyat için." diyebildi. Ama gerçekte, beyinlerini ve gözlerini biraz kullanmış olsalardı, Xie Qingcheng'in cerrah olmadığını ve hiç ameliyat yapmadığını fark ederlerdi.
Xie Qingcheng'in özgeçmişinde "psikiyatrist" kelimesini görmek utanç vericiydi, muhtemelen bir mikroskop almak zorunda kaldılar, ancak klavye savaşçıları her zaman cömert, dürüst ve yolsuzdu, bu yüzden her zaman nakit sıkıntısı çekiyorlardı ve bu kadar ağır bir harcamaya yatırım yapamıyorlardı. Bu nedenle, elbette bu önemsiz kelimeyi göremedikleri anlaşılabilirdi. Ayrıca, video, hastalarını her zaman göz önünde bulundurarak konuşan ve her zaman hastalarını ilk sıraya koyan kararlar alan ülkenin önde gelen bilim adamı Qin Ciyan'ı içerdiğinden. Xie Qingcheng bir zamanlar onunla aynı hastanede çalıştığından ve daha sonra Qin Ciyan'ın küçükken öğretmenlik yaptığı Huzhou Tıp Fakültesi'nde çalışmaya devam ettiğinden, ikisi karşılaştırıldığında, Xie Qingcheng hemen kenara atılması gereken bir köpek gibi görünüyordu.
