17. 💎O VE BEN BİRLİKTE MAHSUR KALDIK💎
Cheng Kang Akıl Hastanesi'ndeki olaydan kurtulduktan sonra Xie Xue, okulda ünlü bir öğretmene dönüşmüştü.
Yeniden kürsüye döndüğünde, tek bir öğrenci bile gecikmemiş ya da saçma bir bahaneyle dersten erken çıkmamıştı.
Sınıf her ders, eğer önemli bir işleri yoksa diğer sınıflardan gelen öğrenciler ile tıka basa doluydu; hatta drama bölümü dördüncü sınıflardan herkesin hayalindeki çocuk bile ona bir bakış atmak için uğramıştı.
Tüm öğrenciler, dengesiz ve şiddetli bir katilin pençelerinden kurtulan bu şanslı tek boynuzlu atı görmek istiyordu.
Daha da tuhafı, Tüm yurt, Xie Xue'nin fotoğrafını bastırıp yurt odasının kapısına astığında sınavlardan geçeceğine inanan insanlarla doluydu.
Fakat Xie Xue, ne olduğuna dair en ufak fikri sahibi değildi. Müthiş bir özgüvenle; şu anki benzersiz popülerliğinin arkasındaki nedenin, senaryo yazımı ve yönetmenlik derslerindeki öğretme yollarının son derece ilginç olmasından kaynaklı olduğunu sanıyordu.
"Aiya, gerçekten de en iyi yöntemlerle öğreten, dahi bir öğretmen olmalıyım," Xie Xue ödevini ona teslim etmeye gelen He Yu'ya neşeyle söyledi, "Ah evet, He Yu, daha iyi hissediyor musun? Okul sana ödül vermek istiyor...Elbette, aceleyle ateşe atılman yapılmaması gereken bir şey, ancak üniversite başkanı özverili cesaretinin övgüye değer olduğunu söyledi..."
He Yu gülümsedi, "Daha iyi hissediyorum. O ödül de daha çok ailem için zaten."
He Jiwei ve Lü Zhishu ne olduğunu öğrenince ve oğullarının ciddi bir şekilde yaralanmadığını duyunca, şaşırtıcı bir şekilde eve dönmemişlerdi.
Lü Zhishu özellikle; her daim müşterileriyle gülümseyerek iş yapardı, bir şakanın ardından başka bir şaka patlatırdı, öyle ki onu yakından tanımayanlar onun çok çekici olduğu, aileye ve hayata çok değer verdiği izlenimi edinirdi.
Fakat Xie Qingcheng ve Xie Xue gibi onu çok uzun süredir tanıyan insanlar, onun mizahının sahte ve nezaketinin yapmacık olduğunu bilirdi.
Ona göre, sadece azıcık sıkıntılı bir zorluk yaşamış en büyük oğluna kıyasla, işi doğal olarak çok daha önemliydi.
Ama yine de okul yönetimini aramış ve yönetim kurulu üyelerine He Yu'yu uygun şekilde teselli etmeleri için okula baskı yapmalarını söylemişti.
Aslında He Yu bu buz gibi soğuk ödülleri bir parça bile umursamıyordu.
Xie Xue ne diyeceğini bilmiyordu. He Yu'nun birazcık acınası halde olduğunu düşünüp He Ailesi meselelerinden bahsetmek istemediğini hissedince, daha neşeli bir konuya geçti. "Uh, ummm, yani, okul, cuma günü bir kampüs keşif etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Son zamanlarda çok şey yaşadın, gevşemek ve sınıf arkadaşlarınla eğlenmek için mükemmel bir fırsat....neden sen de katılmıyorsun?"
"Yapamam, Cuma günü işim var."
"Anlıyorum..." Xie Xue'nin yüzünde üzüntülü bir ifade belirdi, "Kötü oldu, senden bana eşlik etmeni isteyecektim."
He Yu'nün başta ilgisiz olan bakışları onun yüzüne çevrildi "Sen gidiyor musun?"
"Gitmek zorundayım." Xie Xue masanın arkasından dev, tüylü bir tilki kafası aldı ve biraz daha karıştırdıktan sonra kar beyazı bir kuyruğu da çıkardı, "Şuna bak."
"Bu ne?"
"Dokuz kuyruklu tilki maskotu için kostüm. Okul, bunu her bölümden kostüm giyip misafirleri karşılamak için bir öğretmen seçmeleri gerektiğini söyledi. Çok şanssızım, sadece şeçilmekle kalmadım, bir de kuradan en sıkıcı yeri çektim."