💎68
Kart taşıyan heteroseksüel, kendisini Xie Qingcheng'in engelleme listesinden çıkarmayı unuttu.
Daha sonra Xie Qingcheng'i birkaç kez gördü, ancak her seferinde sadece ona yapışmak ve biraz daha sarılmak istedi, ancak eve döndükten sonra aniden şunu hatırladı - Aiya, onu WeChat'e eklemeyi yine unuttum.
Aslında He Yu, Xie Qingcheng'i geri eklemek için hackerlık yeteneklerini kullanabilirdi.
Ama bunu yapmadı çünkü bunu yaparsa karşı tarafı eklemenin anlamının kaybolacağını hissetti.
Ayrıca Xie Qingcheng'in ona karşı şu anki tutumu onu biraz rahatsız ediyordu. Artık onu neredeyse hiç azarlamıyordu. sadece onunla yatmaya katı bir iş gibi davranıyordu- işe gidiyormuş ya da bir müşteriyle işgileniyormuş gibi - işi bitirir ve sonra onu görmezden gelirdi.
Ya da başka bir deyişle, ona çok nadiren ilgi gösteriyordu.
İlk başta, He Yu sekse takıntılıydı, ancak bir süre sonra yavaş yavaş biraz rahatsız hissetmeye başladı. Geçmiş günlerin Xie Qingcheng'inin nereye gittiğini bilmiyordu, bir zamanlar onunla ilgilenen ve onu azarlayan Xie Qingcheng'in bir parçasını kazıp çıkarmak istiyordu.
Yalan olsa bile, yine de susuzluğunu giderebilecek bir zehir olurdu.
Ancak, Xie Qingcheng bunların hiçbirini yapmadı.
Xie Qingcheng artık He Yu'yu kandırmadı.
Artık He Yu'yu umursamadı da.
Böylece zamanla genç adamın hem kalbi hem de arzusu tatmin olmadı, çünkü ona samimiyetle davranan bir adama sahipmiş gibi hissetse de, ayrıca hiçbir şeyi yokmuş gibi de hissettiriyordu.
Ve böylece, karışık ilişkileri bir süre böyle devam etti.
Dönem sonunda Profesör Xie göreve geri alındı.
Kış gelmişti ve yayın kulesi olayının üzerinden iki aydan fazla bir süre geçmişti. Qin Ciyan anlaşmazlığı yavaş yavaş sönerken, okul sessizce Xie Qingcheng'i kürsüsüne davet etti. Bir gece, etütten sonra, He Yu çantasını omzunun üzerinden attı ve yeni bisikletini hafif kar yağışında bir kampüsten diğerine kadar sürerek tıp fakültesinin fakülte yurdunun kapısında durdu.
He Yu, Xie Qingcheng göreve geri alındıktan sonra ilk kez onu görmeye gidişiydi.
Göreve geri alınmak iyi bir şeydi, bu yüzden He Yu, Xie Qingcheng'in ruh halinin biraz daha iyi olacağını düşündü. Böylece, merdivenleri ikişer ikişer çıkarak yukarı koştu ve anahtarlarını parmaklarının etrafında döndürürken sıcak nefesler veriyordu.
"Xie Qingcheng."
Xie Qingcheng orada değildi ama merdivenlerden bir kadın öğretmen iniyordu.
"Profesör Xie'yi mi arıyorsun?" Kadın öğretmen, Xie Qingcheng'in kapısının önünde dururan He Yu'ya yukarı aşağı baktı ve onu, onurlu, saygılı ve öğrenmeye hevesli bir şekilde öğretmeninden rehberlik arayan, okullarından bir xueba sandı.
Dedi ki: "Kütüphaneye bak. Bu berbat yurdun ısıtma sistemi kışın pek iyi değil, bu yüzden kütüphanede derse hazırlanıyor olabilir."
Bmylece He Yu kütüphaneye gitti.
Henüz kışın başlarında olmasına rağmen, dışarıdaki kurşun grisi gökten kar yağmaya başlamıştı bile. Jiangnan'da kış bu yıl son derece uzun ve soğuk olacaktı.
Çalışma alanında bir sürü insan vardı. Üçüncü katta pencerenin yanındaki sakin bir köşede duruncaya kadar bakmaya devam etti ve Profesör Xie'nin zarif profiline bir bakış attı. Son zamanlarda biraz kilo vermişti, belki de yaşlandığından ve fazla egzersiz yapmadığındandı, her zaman sonsuz miktarda araştırma gibi görünen şeyi yapmaya devam ederek kendini yoruyordu. Çok garipti - neden yazacak, düzenleyecek ve organize edecek bu kadar çok makalesi vardı?
