140. BENİ ÖPMEK İÇİN İNSİYATİF ALDIN
He Yu, Xie Qingcheng üzerinde yalnızca çok nadiren kan gu kullanmıştı.
Bu kadar az kullanımla Xie Qingcheng bilinçaltında He Yu'nun bu kadar keskin dişleri ve pençeleri olduğunu görmezden geldi.
-He Yu, Sen...!
-Başkalarının hayatı için kendi hayatını değiştirmeyi bırakmanı istiyorum dedim. Dinlemeyen sensin. Beni zorlayan sensin. Şimdi senden sadece dediğimi yapmanı isteyebilirim, Xie Qingcheng-He Yu fısıldadı-Git buradan.
Başlangıçta Xie Qingcheng'e daha fazla bir şey söylemek niyetinde değildi ama bundan bahsettiğinde Xie Qingcheng'in gözlerini gördü, durakladı ve birkaç kelime ekledi.
-Merak etme, seni sevdiğim için değil, uzun yaşamak istemediğim için senin yerini alacağım... Endişelenecek bir şeyim yok.
- Az önce Chen Man'e, eğer ona bir şey olursa ebeveynlerinin üzüleceğini söyledin. Ama-, bir düşün, sana bir şey olursa Xie Xue mutlu olur mu?"
He Yu gülümsedi ama o gülümsemede biraz kibir ve yalnızlık vardı, ölmek üzere olan biri gibi görünmüyordu.
-Ben farklıyım
-...
-Ben ölürsem kimse gerçekten üzülmeyecek.
-...
-Hesaplamayı bilen, çok duyarlı bir insansın. Biliyorsunuz ki bu fedakarlık en az kayıptır.
-Hadi Xie Qingcheng, yanlış karar verme.
He Yu bunu söyledikten sonra kontrol panelindeki anahtarı indirdi.
Xie Qingcheng, ruhunu parçalayan kan Gu'su tarafından işkence görmüştü ve He Yu'nun sözleri sanki görünmez iplere dönüşmüş, vücuduna dalmış ve onu manipüle etmek için kemiklerinin ve eklemlerinin etrafını sarmıştı. He Yu'nun talimatlarını yalnızca mekanik olarak takip edebiliyor ve aşağı inen merdivenlerden adım adım inebiliyordu.
Xie Qingcheng'in sırtı terden sırılsıklam olmuştu, geri dönmek istiyordu ama bu sefer boğazından aşağı akan kan çok fazla olduğundan He Yu'nun emri çok kesindi.
Xie Qingcheng bu sefer He Yu'nun kontrolünden hemen kurtulamadı...
He Yu orada durdu ve onun merdivenlerden yukarı çıkmasını ve Chen Man'e doğru yürümesini izledi.