Gözlerim verandadaki havuzun kenarında durmuş denizi izleyen Alparslan'ın üzerinde gezinirken nefeslerimi kontrol altına almaya çalıştım.
Utanmanın işi çözeceği falan yoktu yahu. İlk adımı Alparslan'ımın atmasına da gerek yoktu. Gayet ben de atabilirdim.
Hafif terlememden dolayı enseme yapışan saçlarımı topuz yapıp bir günde bavuluma depo olarak getirdiğim mal varlıklarıma göz attım.
Tamam, itiraf ediyordum ki Victoria's Secret'ın aylık karı benden çıkmıştı. Aman üç nesil kullanırdım ben bunları.
Gülümseyerek etkisinin kaf dağına ulaşacağına emin olduğum bir bodyi üstüme geçirdim ve aynada kendi taşlığıma bir göz attım.
Eh.
Artık aramızda hiçbir engel yoktu.
Ben de taşın dibiydim.
Eninde sonunda olacaktı. Oluyordu. Olması gerekiyordu ama YAPAMIYORUM LANETTTT!
Çok utanç verici geliyor.
Şhhh Aden kendine gel. Sen azgınsın.
Haklısın iç sesim.
Hemen hallediyorum.
Var olan tüm oksijeni içime çekip sessizce Alparslan'a arkadan yaklaştım.
Parmağımla hafifçe omzunda gezinmeye başladığında gerildiğini görmemle sırıtmam yüzüme yayıldı.
"Sevgili Alparslan Ertürk. Sizi yatağa atmak serbest mi acaba?"
Yutkunurken hareket eden adem elması ile damağım kururken bakışları bana döndü ve üstümdeki şeye takılı kaldı.
"Aden?"
"Buyurun beyefendi?"
"Sen tam bir pisliksin."
Cümlesi biter bitmez havalandığımı hissetmemle rotanın neresi olduğunu anlamam bir oldu.
Eh.
Hadi hayırlısı.
.
.
.
La la laaa.
Lalalalalalalaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
Çikolatalı kruvasanımı da mutlu mesut gömeyim. Sırada Alparslan için gelmiş olan ikinci tabak var.
O da benim. Çünkü Alparslan yatıp zıbarıyor.
Evliliğimin ilk gününde kocam kahvaltımı yatağa getirmemiş olsa da onu affediyorum.
Kendisini dün gece çok yordum malum.
jskdafsdkjagdklgklklfklsdklfalsdglksad
sdjkkjfadslgkllkglkasfdklgfadklklfsgdkldskfldkdsflalgkkldjsglşkdsklşsfkdas.
Dün gece onayladığımız bir şey varsa o da gerçekten azgın olduğumdu arkadaşlar.
Daha fazla detaya girmek istemiyorum çünkü sizi ilgilendirmiyor AQ.
Tereyağını ekmeğe katman katman sürüp balceğizimi de yaydıktan sonra ağzıma tıktım.
Hayatta beni mutlu eden iki şey mevcuttu şuan: Yemek ve Alparslan.
Alparslan önde mi olmalı emin değildim. Sonuçta yemeğin de benim üstümdeki emekleri saymakla bitemezdi.
Aman neyse.
Çok düşünmeden kalori almaya devam etmek istiyorum.
Karşımdaki mükemmel denizin tadını çıkara çıkara.
"Gün aydı mı ya?"
Saçları üçüncü dünya savaşını ilan etmiş bir kafa manzaramı kestiğimde gülümsemeden edemedim. Ömrümün kalan yıllarında her sabah bu kafayla uyanacağım gerçeği beni mutlu ediyordu.
Gerçi bir ihtimal Alparslan'ın saçları dökülebilir de neyse o konulara girmeye gerek yok.
"Bakıyorum çok yorulmuşsunuz Alparslan Bey."
Fesatlığım karşısında ağzı açık kalırken sırıtarak bir elma parçası tıktım.
"Kahvaltıyı yapalım ve kaçalım buralardan."
"Nereye?"
"Ne nereye? Özel jetim varken balayını tek bir yerde geçireceğimi düşünmedin her halde."
Sabahın köründe bokum servisini arayıp yine üstün zekamı kullanarak kendimize bir rota oluşturmuştum.
"Aden ne olur bana mantıklı bir yer seçtiğini söyle. Bak ben sadece odada kalsak daha mutlu olurum. Gerçekten."
Saniyesinde azgın sırıtmam yüzüme yerleşti ve Alparslan'a doğru eğildim.
"Tatlım odada kalsak bence sen bunu kaldıramazsın."
"Aden."
Bakışları git gide koyulaşan Alparslan'a yüz ifademi bozmadan bakmaya devam ettim.
"Sınırlarımı zorluyorsun."
Omuz silktim.
"Belki de onu istiyorumdur."
Cümlem biter bitmez yerden ayaklarım kesildiğinde kontrolsüzce çığlık attım.
Hasktr onu istemiyordum amk iki saate uçağımız var.
"Alparslan dur ya şaka yaptım yiğidim bir sakin ol!"
"Ne şakası Aden?"
Yatakta üstüme doğru emeklemeye başlayan Alparslan'la arkaya doğru sürünmeye başladım.
"Eheheh Alparslan'ım iki saate uçağımız var sen niye böyle şeyler yapıyorsun?"
"Beni ilgilendirmiyor."
Geceliğimin çekildiğini hissetmem ile esnek vücudumu kullanıp kaçma planı yapmaya başladım.
Aaaaaaaa.
Bir detayı unuttum.
Benim esnek vücudum yok.
Mükemmel bir detay.
"Alparslan sabah sabah git kahvaltı yap, özür dilerim hadi abi AVUSTURALYAYA GİDECEZ HADİ!"
İnsan dışı bir şekilde bağırmam üstünde etkili olmuş gerek ki sıkıntıyla iç geçirip yataktan kalktı.
"Avusturalya'da bunun acısını çıkarırım senden."
Yataktan kalkmış banyoya yönelmişken kapıya ulaşmayı bekledim.
Söyleyeceğim şeyden sonra hızla banyoya girip kapıyı kilitlemem gerekiyordu çünkü.
"SEN Mİ BEN Mİ YAVRUM!"
Dünyanın en kıro eşi olarak guinesse de bugün girmiş isek mutlu mesut duş alabiliriz. Yey.
.
.
.
Kısa oldu diye bana saymaya başlıyan okuyucu sıpacıklarımı çok güzel duyuyom çokzel.
Ay yahu sizce bu çılgın çiftimize neler yaptırsam neler ettirsem?
İki üç fikir veriverin yahu.
Bu arada söz vermiyorum lakin artık öyle bir ay ölmek falan yok. Siz okurlarımı mutlu etme görevime biraz fazla ara vermişim asdklfjadsfasd.
Bölümler loading olacak inş sıpacıklarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stalker
HumorHayata bir Aden Rose Heard molası. Tanıtım: Nasıl olmuştu ben de bilmiyordum. Senelerin stalker'ı ben, sahte hesabımdan sahte bir hesap tarafından stalklanmış ve ifşa yemiştim. Şaka gibiydi. İsminin hatırına cevap verdiğim sahte hesabı hayatıma alma...