Stalker

64.2

Bunu geç.

Bunu da geçelim.

Bununla gebersem doymam.

Şuan ne yaptığımdan bahsetmedim değil mi?

Hiç işte, her zamanki gibi otel odama yayılmış gecenin ikisinde yemek seçiyordum. Bugün pazardı ve 18 saat sonra diyete girecektim. Ondan önce kalan tüm dakikalarımı değerlendirmem gerekiyordu. Uykumdayken bile damar yolu ile bir şeyler yemeye devam etmeyi planlıyordum.

Can sıkıntısıyla menüden sallaya sallaya bir şeyler seçip sipariş verdikten sonra telefonumu elime alıp sosyal medyada turlamaya başladım.

Saat gecenin ikisi olsa bile sabah uyanmak zorunda olmadıklarını bilen tembel insanlar hala internette dolaşıyordu. O yüzden liseden kalma birkaç salak ile aynı anda konuşuyor Beril'i ise yeni açtığı instagramı üzerinden taciz ediyordum.

Beril ile Amerika'dan geleli resmen bir hafta olmuştu be. Zaman sıkışmış bir çiş gibi geçip gidiyor... 

Yemek gelene kadar boş boş dolaşıp yemeğim gelince de bu sefer televizyona geçtim. Sıkıntıdan gebermek üzereydim ve sıkıldığım an aklıma artık sürekli Alparslan gelmeye başlamıştı. Ne zamandır ona bu kadar bağımlı olmuştum ki?

Aman olduysan ol. O çocuk seni bırakırsa zaten bir daha kimseye bağımlı olamazsın.

Tamam da gerizekalı ben, hani ipleri asla erkeğin eline vermezdik biz?

Kim dedi verdiğimizi yavrummm? Kadınlar sinsi varlıklardır. Sen bir şekilde alttan alttan yönetirsin bu çocuğu.

Doğru diyirsen. Neyse şimdi yemeğimi yiyeceğim beni rahatsız etme.

Birkaç saat içinde destan kadar yemeği silip süpürmüş mide fesatı geçirirken kendimi öldürmeyi düşünmeye başlamıştım. Bu seferki yediklerim gerçekten sınırımı aşmıştı. Gebereceğim sanırım ben arkadaş.

En azından artık huzur içinde diyete girebilirim.

Yavaşça ayaklanıp yatağa ulaşmayı başardım ve kafamı yastığa koydum. Dişlerimi fırçalamaya ne kadar üşendiğimi şuan burada anlatsam doktora tezi kadar sürebilirdi o yüzden onu geçip sadece yatıp zıbaracaktım.

Yarın Alparslan'ın gökten düşüp günümü neşelendirmesi dileklerimle...

Bekle beni rüya alemi.

Ağzımda hissettiğim iğrenç yoğun tat ile gözlerim  arlanırken dün gece dişlerini fırçalamayan beynime saniyesinde küfürleri saydırmaya başlamıştım. Gerizekalıyım lan ben. Sanki bunun geleceğini bilmiyordum.

İç geçirip lavaboya ışınlandım ve dişlerimi fırçalayıp çiş miş gibi işlerimi de halledip elimi yüzümü yıkayıp uyandım.

Yatağın yanında duran telefonumdan gördüğüm kadarı ile saat çoktan  öğlen on iki olmak üzereydi. Böyle aşırı geç uyandığımda vücudum aşırı bitkin hissediyordu yahu. Artık erken yatıp erken kalkacağım gına geldi.

Mucizevi bir şekilde hala tok olan karnımı tebrik edercesine ovuşturup dolaptan sıradan kıyafetler çıkarıp üstüme geçirdim. Azıcık deniz kenarında yürüyüp temiz hava almak istiyordum. Bir de belki Beril salağını çalıştığı yerde basabilirdim. Geçen sefer o gerizekalının yemek yemediğinden bayıldığını Tuğrul'dan öğrendiğimde neredeyse ağzına sıçıyordum fakat en sonunda kendisine kıymamaya karar verip birlikte film izlemiştik. Aslında  Tuğrul'u Alparslan ile aynı ortamda film izlemeye ikna etmiştim sayesinde. O yüzden ağzına sıçmadımç Ama bir daha aynı şeyi yaparsa işte o zaman hiçbir güç elimden kurtaramaz o beyinsizi.