121.8

10.5K 761 354
                                    

"Tuğrul her şeyi açıklayabilirim sakin ol."

Tuğrul'un burnundan verdiği nefesin en az saat 300 kilometre hız ile önümden geçtiğine yemin edebilirim.

"Üç saniyen var."

Elini kaldırıp parmaklarıyla bir iki üç yapınca  gözlerine gözlerimi diktim ve konuşmaya başladım.

"Biz sevişiyorduk."

İki erkeğin de gözlerini hayvan kadar açıp şoka girmesi ile Alparslan'ın kollarından kendimi aşağıya indirdim ve kaşlarımı kaldırıp Tuğrul'a baktım.

"Üç saniyede ne açıklamamı bekliyorsun gerizekalı? Adam gibi geç konuşalım."

Tuğrul rahat bir nefes alınca hala şokta olan Alparslan'a hafif bir tokat attım.

"Sen de geliyorsun beyinsiz."

Hep birlikte restoranın dışındaki sakin olan bir yere gittik ve içecek söyledik.

Tüm yaşlıları postalamış sadece gençler ile içeride kafa buluyorduk.  Yani ben bulmuyordum şuan fakat kalan milletin içeride her boku yediğine eminim.

"Alparslan liseden tanıştığım biri. Kardeşi bizim okulda okuduğundan sürekli denk gele gele arkadaş olduk. Sonra ise bu kardeşim bahanesi ile sürekli etrafımda türemeye başladı bense buna yavaş yavaş alışmaya başladım. Bir müddet sonra ise... napayım aşık olmuşum işte."

Yalan üretme yeteneğime ben de hayranımdır. Üç saniyede güzel kurgu bulmuştum maşallah bana ya.

Alparslan kaşlarını kaldırmış beni izlerken Tuğrul tam tersi çatık kaşları ile beni izliyordu.

"Bana bak Tuğrul şu kaşlarını düzelt yoksa sana kafa atacağım. Hem ne olmuş sevgili yapmışsam? Sen sevgili yapınca ilişkine karışıyor muyum? Hayır."

"Ama -"

"Aması yok bunun Tuğrul. Erkeklere karşı ne kadar mesafeli olduğumu, genel olarak onların olmayan beyinlerinden ne kadar iğrendiğimi en iyi sen bilirsin. O yüzden yanlış bir seçim yapmadığım konusunda benim içim rahat. Senin de olsun. Sana Alparslan ile kanka olun demiyorum saygı duy diyorum. Doğum günümde beni üzecek misin?"

Elimi kaldırıp köprücük kemiğinin üstüne koydum. Her ne kadar dövmeyi gömlek kapıyor olsa da orada olduğunu biliyordum.

"Bana en güzel hediyeyi gerçek doğum günümde verdin zaten. Şimdi de sahtesinde ver olur mu?"

Suratıma üzgün yavru köpek ifademi de yerleştirdim. Evet bunu gerçek manada yapabilen sayılı kişilerdendim.

Karşı konulamaz bir tatlılık güzellik seksilik ve mükemmelik abidesi olduğumdan Tuğrul gözlerini devirip başını onaylarcasına salladı.

Ben de kollarımı ona dolamak için hareketlendim. Vücudu o kadar genişti ki anca yarısını sarabiliyordum aq.

"Tşk ederm kardşm."

O kahkaha atıp saçlarımı karıştırmaya çalışınca belimden bir elin beni geriye doğru çektiğini hissettim.

"Eee o zaman artık eğlenmeye gidebiliriz değil mi?"

Ağzından bal damlıyor Alparslancığım. Beni de kıskanmış gibisin. Ben sana Tuğrul'dan beni kıskanma demedim mi? Gerizekalı.

Neyse.

Hoşuma kaçtı.

.
.
.

Etrafımdaki herkesin içkide boğulduğunu görmek iğrençti. Keşke etkinliği alkolsüz yapsaydım. İçen kafayı buluyor arkadaş.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin