16.2

709 58 32
                                    

--Evet burası yazara ayrılmış küçücük minnak bir kısım oluyor şuan, geçmek isteyen nankör var ise o benim okuyucum değildir pü pü pü--

---bağrıma bastığım güzel evlatlarım hayat karmakarışık bir şey, nereden ne geliyor ne gidiyor belli olmuyor, özellikle benim gibi çok kişilikli olup etrafınızdaki herkesi kontrol etmeye çalışırsanız beyniniz en sevdiği hobilerini unutmaya başlıyor, misal olarak hikayeciklerimi verebiliriz.---

----son zamanlarda belki de beni en mutlu eden şey wattpadde girdiğimde bir yeni okurun bu hikayeyi keşfettiğini görmek ve onun zamana bile dikkat ederek(bir bölüm yaklaşık üç dk alıyor) votelarını izlemek, yeni yorum yapmışsa onları okumak----

-----ne zaman bu kadar deep depressiona düştüm pek fikrim yok lakin asla depressionda olduğumu kabul etmeyecem yani BU HİKAYENİN FİNALİNİ GÖRECEĞİZ. AHANDA ŞURAYA YAZIYORUM. GELECEK.-----

------taam şimdi bölüme devam edebiliriz------


Günlerden neydi bilmiyordum. Bugün de moralim her zamanki gibi bozuktu. Ömrümün baharında tükeniyordum. Benim aşırı saf arkadaşım sevgilisinden ayrıldığını kabullenemiyordu. Bu aşırı saf arkadaşım tabii ki Beril falan değil. O yılan benden zeki bile olabilir. Geri alıyorum, değil.

Her neyse ana konudan sapmayalım. En sevdiğim insan evlatlarından biri olan Alper tabiri caizse terk edilmiş sayılıyordu. Ama çocuk bunu kabullenemiyordu. Ki kendisinin başında beş milyon sorumluluk vardı ve ben bunu yüzüne vurup ona baskı yaparak kabul de ettiremezdim.

Çıldırışlardayım.

ADEN NEDEN ADEN? NEDEN HERKESİN HAYATINDASIN KIZIM? ALPARSLAN'IN İLE MUTLU MESUT YAŞAYIP ÖL!

Bilmiyorum içses bilmiyorum! Kahrolası beynim entrika ve problemden çözmeden yaşayamıyor. VE İYİ KALPLİ BİR İNSANIM.

Tamam, buna ben bile inanmadım, geri alıyoruz.

"Aden artık burada dikilmekten ağaç olan kocana odaklansan diyorum. Hangisini giyeceğim ben?"

Gözlerimi devirerek altı çarpı altı baklavaları ile aynada üstüne iki gömleği tutan kocama baktım. Neden daha önce bakmadıysam artık. Şu manzara varken dertlerim falan umurumda değildi.

"Zekasız kocacığım, sana yaklaşık elli bin kez lacivert ile siyahı kombinleme dedim. Canlı bir lacivert olmadığı sürece bok gibi duruyor. Şimdi sol elindeki o kusmuk gömleği bırak ve krem rengi olanı üstüne geçir. Ya da sen dur ben halledeyim." Bağdaş kurduğum yataktan fırlayıp Alparslan'ın baklavalarına çullanmak üzereydim ki bir kol uzanarak kafamı ittirdi ve ben sadece çullanmaya çalışmak ile kalakaldım.

"Öyle bir şeye gerek yok hayatım, bu buluşmaya da geç kalırsam bizimkiler beni lime lime doğrar."

"Aman, seninkiler bir evlensin de göreceğim ben onları. Bana bak sakın Faruk ile yakınlaşma. Gözüme sinmedi o çocuk. Liseden arkadaşın diye bir şey demiyorum da kesinlikle evlilik düşmanı o sarışın çakması."

"Lisedeki en yakın arkadaşlarımdan birini bu kadar yeriyor olmana hiçbir tepki göstermiyorum ve bu kartı daha sonra kullanma hakkımı aklıma koyuyorum hayatım. Benimkilerin evlendiği gün biz ölmüş oluruz. Şimdi şu salaklar ile kahrolası akşam yemeğimi tüketeyim, hayatlarının boşluklarına katlanayım ve geri döneyim, akşam da yapmak istediğin her şeye razı olayım. Nasıl fikir?"

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin