81.8

5.2K 351 83
                                    

"Bence herkesi öldüren bu adamın sevgilisi. Çünkü kız erkek arkadaşının başka kızlarla takıldığını gördüğü an psikopatlaştı sonra da bir maske takıp yavaştan tüm kızları öldürmeye başladı. Öldürmek güzel gelince erkeklere de geçiş yaptı. En sona sadece kendi erkek arkadaşını bırakacak ve dünyanın sonuna kadar mutlu mesut yaşayacaklar."

Kafasını bana yavaşça çeviren Alparslan'a psikopat gülümsememi hediye ettim.

"Aden çocuklarımız sana benzerse dünyanın geleceği hakkında endişe duymaya başlarım."

Bunu hakaret olark kabul etmem gerekiyordu belki lakin Alparslancığım haklıydı.

"Ayıpsın Alparslan aşkım. Çok istiyorsan çocuk doğurmam biter."

Yüzü bir anda değişirken gözlerindeki endişeyi okuyabildim.

"Saçmala şaka yaptım Aden. Bizden olacak çocuk dünyaya hediye olur güzelim. Hiç öyle yapmamayı falan düşünmeye gerek yok bence. Beş yedi tane yapalım sonra kalanlara bakarız."

Ağzım yavaşça açılırken dediği şeyleri sindirmek için kendime zaman verdim.

"Oha Alparslan. Oha diyorum. Başka bir şey demiyorum amk. Filme geri dönelim."

Korku filmine sıfır gerilimle devam ederken saniyeliğine de olsa bu çocuk meselesine köşeden kuytudan bir bakış attım.

Yapsam mı?
Kaç tane yapsam?
Bu Alparslan ciddi mi?
Hassktr.
Beş yedi ne abi.
Ben birtanesine bakmaya üşenirim.
Sıçtık.

.
.
.

Gerinerek yumuşak yastığımdan kafamı kaldırdım diyebilirdim ama hayır, gerinerek kaslı yastığımdan başımı kaldırdım çünkü Alparslan'ın üstünde uyuya kalmıştım.

Bir müddet psikopat gibi elimle karın kaslarının üstünde gezindim.

Of lanet olmasın çok mükemmeller.

Alparslan dokunuşlarım karşısında huylanmaya başlayınca artık çiş yapma vakti gelmişti.

Lavaboya gitmek için hareketlendiğimde Beril'in odasının önünden geçerken duyduğum sesle rotamı değiştirdim  ve odasına daldım.

"Napıyorsun lan hayvan?"

"Günaydın biricik arkadaşım."

Dün gece benim için kendisini savaş alanına atmıştı. O kalbimin sahibi gönüllü askerimdi.

Ne diyorum ben amk, alt tarafı Tuğrul'u oyaladı.

Aynen.

"Siktir git odamdan kızım. Sevgilini Tuğrul anlamadan geri yollama planlarına bak sen."

"Amaaan tamam be. Hadi giyin toparlan Vegas'a gidiyoruz bebeğim."

Alparslan sabah spora gittim diye Tuğrul'u keklerdi, sorun çözülürdü. Asıl mühim olan Las Vegas uçağımızdı.

Tuvaletten çıkar çıkmaz Bokum Servisini aramalıydım.

Sonra da hep birlikte sağlam bir kahvaltı gömer çıkardık buradan.
Yine mükemmel planlama yapan bir insan evladıyım of be.
Kendime bir ben lazımım.

.
.
.

Uçaktan iner inmez otele geçmiş bavulları yatağa fırlatmış ve planımı beynimde yerleştirmiştim.

Tuğrul ve Alparslandan kaçacaktık.

Abi istemiyorum lan onları Las Vegas'taki kopma gecemde. Kesin her şeyi bozacaklar,dedi dün sevgilisi için çerez tabağı taşıyan insan.

Sus çok konuşma.

Bu sefer dördümüzü aynı kral dairesine koymuş olmaları ne kadar şanssız bir insan olduğumun sıradan göstergelerinden biriydi.

Neyse. Önemli değil. Bir çaresi bulunur.

"Beril bebeğim..."

Boğazımı temizledim ve odaya yerleşmek için hazırlanan arkadaşıma en şeytanımsı ses tonuyla yaklaşmaya başladım.

"Efendim yavrum."

Direk konuya dalmak en iyisi.

"Kaçıyoruz."

"İyi bok yiyorsun."

Pislik kız beni ciddiye bile almayıp bavuluna kıyafet çıkarırken yavaştan öfkelenmeye başlıyordum. Görende sanır kendim için kaçacağım. Hayır! Her şeyi Beril için istiyorum! Beril eğlensin, Beril hayatını yaşasın, anlıyor musunuz?

Bir yerden sonra ben bile kendime inanmaya çabalamayı kestim.

"Lan gerizekalı. Kaçıyoruz dedim. Alparslan ve Tuğrul başımıza üşüşmeden Las Vegas'ta coşmalıyız."

"Kızım senin beynin Türkiye de falan mı kaldı? Hangover çekmiyoruz burada amk. Zaten ne diye geldik onu da anlamadım."

Tabii ki de Hangover çekiyoruz. Ya da çekeceğiz. Ya da çektireceğim.

Ne istersem yaparım be arkamda Hera var.

Kollarımı kavuşturup diklendim ve Beril'in üstüne üstüne yürümeye başladım.

"Bana bak Beril Hanım. Ben Aden Rose Heard'ım. Bir Fazilet hanımdan bile beter olmadan önce ya dediğim her şeyi yapacaksın ya da dediğim her şeyi yapacaksın gerizekalı."

Bakın Fazilet dedim o şeytan kadın dizide 13 bölümde falan yapmadığını bırakmadı durumum o kadar ciddi.

"Tamam kaçalım. Yoksa yedi sene başımın etini yersin sen."

Elde ettiğim zaferle gülümsemem yüzüme yayılırken kendi  bavulumu açtım.

"Okey o zaman hadi çıkıyoruz."

İçinden çıkardığım çantaları bize lazım olacak birkaç şeyi hızla çıkardıktan sonra Beril'in koluna yapılarda odanın kapısına ulaştım.

Tuğrul veya Alparslan'ın ruhu duymadan buradan toz olmalıydık. Açtığım kapıdan yavaşça kafamı çıkarıp etrafı gözlemlerken bir CS heyecanı yaşıyordum resmen.
Şuradan Tuğrul çıkıp alnımın ortasından vuruyormul falan.

"Temiz. Go go go."

Dış kapıya kadar güvenle ulaşmayı başardıktan sonra hızla otelin lobisine indik.

Ne yapacağımı açıkcası üç saniye önce bulmuştum.

Yanımda yeterli para vardı.
Adam öldürmelik çakı vardı.
Telefonumun şarjı %78 di.
Beril 3 senedir karate dersi alıyordu.

Yani....
Gönül rahatlığı ile sokaklarda kaybolabiliriz.

Hadi bakalım Las Vegas.
Bana karanlık yüzünü göster.

.
.
.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin