Stalker

81.4

"İniş yapmak üzere alçalmaya başladık. Lütfen kemerlerinizi takın."

Kulağıma gelen ses ile ani bir şekilde uyanırken nerede olduğumu algılamak için etrafıma melül melül baktım bir müddet.

Özel jetimdeyiz, sakin.

Beril yatırdığı koltuğunda tüm uçuş boyu uyumayı başarmıştı. Ona verdiğim uyku hapının bir etkisi olabilir tabii ama olmayadabilir.

Ben de çerez falan yedikten sonra sıkılıp birkaç film gömmüş ve sızıp kalmıştım.

Of anam her yerim tutuldu.

Genişçe esnedim ve koltuktan kalkıp tuvalete gitmek için yöneldim.

"Aden Hanım birazdan inişe geçeceğiz koltuğunuza oturup kemerlerinizi bağlamanızı rica ediyorum. Arkadaşınızı da uyandırabilir misiniz?"

"Hayır. Hepimiz kemer takmadan da mutlu mesut uçabilindiğini biliyoruz değil mi?"

Dediğim şeyden sonra hostes kekelemeye başlarken içimdeki şeytan kahkahalar atıyordu.

"E-evet am-"

"Lütfen."

Zaten beş adımlık koridorun sonunda olan tuvalete girip üç dakikada işlerimi hallettim, tipime çeki düzen verdim ve koltuğuna geri döndüm.

İnsaflı tarafım hostesi bir daha zorlamamaya karar verince kemerimi bağlayıp uçağın inmesini beklemeye başladım.

Dünyadaki en sıkıcı şey yemin ederim.

Yarım saat sonra uçaktan inebilmiş, bizi karşılayan adamlar ile otele ulaşabilmiştik. Beril tüm yolculukta uyumuş olmasına rağmen hafif jetlag olduğundan, bir de verdiğim haptan , beyni  sümük gibiydi.

"Beril bebem, hadi gel yemek yiyelim."

Eliyle kuş yuvası gibi olmuş saçlarını kaşırken konuşmaya çalıştı.

"Neredeyiz lan biz?"

Evet, tüm yolculuk boyunca Beril salağının uyku mahmurluğunu kullanıp onu yarı bilinçliyken uçağa sokmuş orada da uykusuna devam etmesini sağlatmış olabilirim. Süpriz dediğin böyle olmalı değil mi?

11 saatte geldiğimiz için Türkiye de şuan 19 Temmuz'du. Ama amerika da değil.
Hadi bakalım mükemmel Aden, hayata dair hiçbir derdin olmadan ablaceğizinin adamlarının sana verdiği zarftaki nakit para veya kredi kartlarıyla şu Beril denilen salağın doğum gününü öyle bir kutla ki kız geçmişe reset atsın sadece geleceğe odaklansın.

Tşk iç ses zaten öyle yapacaktım.

"Beril aşkım bebeğim, gir bir banyo yap kendine gel nerede olduğumuzu anlarsın."

Banyonun tüm New York'un kuş bakışı manzarasına sahip olduğunu da şuraya sıkıştırayım.

Beril banyoya gireli on beş dakika olmuştu ki bir çığlık koptu.

"ADEEEEEEEEEEEEEEN!"

Sanırım manzarayı gördü.

Omzumu silkip boşalttığım bavullardan akşama parti için kombin hazırlamaya devam ettim.

Aşırı kısa şey giymek ile uğraşamam lakin seksi olmadan da asla.

Alt tarafı akşam yemeğine gidiyorsunuz Aden mal mısın nesin?

Çok konuşma aq. Sen iç sesimsin. Ayrıca belki akşam yemeğinden sonra ekstra birkaç etkinlik yapabiliriz.

Evet zaten o yüzden çok konuşuyorum. Ve ne etkinliği gerizekalı?