81.6

5.7K 404 57
                                    

-Profilime girin ve yeni hikayemize bir göz atın.-

"Bu nasıl bir manyaklık?"

Ellerimle şakaklarımı ovuştururken başımda dikilen iki gerizekalının kafasını kırmamak için kendimi dizginlemeye çalışıyordum.

"Güven denilen duygudan haberiniz yok sizin heralde."

Beril ağzındaki sakızı gevşekçe çiğnerken aynı anda içimde geçenleri aktarıyodu.

"Mesele güven değil. Mesele Amerika."

Tuğrul'un verdiği cevaptan sonra ayak bileğine tekme savurup tökezlemesini sağladım.

"Tamam, kesin. Disneylande gidiyoruz."

Ayağa kalkıp Beril'i koluma taktım ve bizi dışarıda bekleyen arabaya yöneldim.

"Bir kere de her şey planladığım gibi olsa." Söylene söylene arabaya ulaştığımızda minivan olduğunu görünce en azından sıkışmak zorunda olmamamız hayattaki şans seviyemiz yerlerde olmadığını gösteriyordu.

Karşılıklı koltuklara kurulduğumuzda bugünün planını bir kez daha aklımda kontrol ettim.

"Şimdik gençler, Disneyland'e gidip akşama kadar kopuyoruz sonra da otele dönüyoruz. Bu kadar. Anlaşılmayan bir şey?"

"Türkiye'ye ne zaman dönüyoruz?"

Beril'in sorusuna cevap vermek için o mükemmel anı bekledim: sakızının en son raddeye kadar şişmesi veeeee BAM!

Puhahahahahahahaha dünyada en nefret ettiğim şey lakin başkasına yapınca çok güzel oluyor.

Hunharca kahkahalara boğulmuşken üstüme atlayıp gırtlağına yapışan Beril'i saolsun Tuğrul karşim benden uzaklaştırdı.

"Rekor kırmıştım lanet olası pislik."

Şeytan gülümsemem ile Beril'e bir öpücük attım ve elime yapışmış sakızı temizlemek için aşırı profosyonel çalışmalarıma başladım.

Of aq bir şeyi yaparken sonunu düşüneceksin işte. Sakız elimde kaldı be.

"İlahi adalet dedikleri."

Beril'in yargılayıcı ses tonu karşısında o pisliğe dilimi çıkarttım ve elimdeki sakızı dişlerimle kazımaya başladım.

Zeki olacaksınız anladınız mı?

"Alparslan nasıl bir insan ile sevgili olduğunun farkındasın değil mi? Tipine bak şunun. Hamstera benziyor desem hamsterlara hakaret olur."

Beni ezmekten asla gocunmayan en yakın arkadaşıma bir kez daha dil çıkarıp Alparslan'ımın koluna bir koala edası ile yapıştım. O benim yiğidimdi, her halime razı olacaktı.

"Haklısın Beril ama biliyorsun, gülü seven dikenine katlanır."

Bana doğru eğilip yüzünü saçlarıma yaslayan sevgilime bir kafa atasım gelmedi değil.

Lakin çocuk haklıydı. Gerçek manada haklıydı abi. Adım Aden Rose Heard. Kesinlikle fazla dikeni olan bir gülüm.

"Aden japon yapıştırıcısıyla sizi bütünleştirmeden önce azıcık ayrılın istersen. Göz kaslarım bende habersiz titremeye başlıyor. Sakinlik seviyem çoktan aşılmaya başladı."

"Hay ben seni abim yaptığım güne."

Hayıflanarak Alparslan'dan uzaklaştım ve kalan yolculukta dışarıyı izledim.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin