"Jimin"Duyduğum sesle gözlerimi anında açmıştım. Bir aydır aynı şeyi yaşıyordum. Heryerde sesini duyuyor ve onu görüyordum. Bu durum daha da canımı yakıyordu. Uzanıp onu tutmaya, hayaline sarılmaya çalışıyordum ama o yok oluyordu.
"Sarı kafa"
Bu sefer duyduğum çığlıkla hemen arkamı dönmüştü. Yerimde kaskatı kesilmiştim. Ben kafayı yemiştim. Kesinlikle delirmiştim.
Yanağından süzülen yaşları gördüğümde elektrik çarpmış gibi hissetmiştim. Bir hayale göre neden bu sefer bu kadar gerçekçiydi?
Ona doğru koşmaya başladığımda o da kollarını açarak bana doğru gelmeye başlamıştı. Nefesimi tutmuştum gördüğüm şeyin gerçekliğine hala şüphe duyuyordum.
Kollarım karşımdaki vücudu sıkı sıkı sardığında kokusunun esiri olmuştum.
Bu hayal olamazdı. Bu koku hayal olamazdı değil mi?
Boynuma boğacakmış gibi sıkı sardığı kollarını daha da sıkarak başını boynuma gömmüştü.
Saçlarını koklayarak defalarca öpmüştüm. Ya ben şuan ölmüştüm ya da delirmiştim. Başka bir açıklaması olamazdı.
"Sen yaşıyorsun. Sen hayattasın"
Ağlayarak ve hayıkırarak söylediği şeyle şaşkınca onu kendimden uzaklaştırmıştım.
Bunu asıl benim söylemem gerekmez miydi?
Jm-Sen gerçeksin değil mi? Ben delirmedim değil mi? Bu sensin?
Ağlayarak ellerini yanaklarıma koyduğunda tekrar nefes alıyormuş gibi hissetmiştim.
Dudaklarımı soğuktan kurumuş dudaklarına mühürlediğimde boynuma sarılarak deli gibi beni öpmeye başlamıştı. Onun dudaklarına ve nefesine bile susamıştım.
İnanamıyordum. Hala rüyada olduğumu düşünüyordum. Özlemim o kadar ağır basıyorduki onu alıp içime hapsetmek istiyordum.
Üzerimdeki ceketi sinirle çıkarıp karanlığa doğru bir yere fırlatarak tekrar gözlerinin içine baktım.
Dudaklarım anında boynuna dokunduğunda tenindeki sıcaklığı ve beni sarhoş eden o kokuyu ne kadar özlediğimin tekrar farkına varmıştım.
Üzerindeki ceketi yere fırlattığında kendimi tutamadan ikimizide yere düşürmeyi başarmıştım.
Üzerine çıkarak yüzünü avuçlarımın arasına alarak yüzündeki her noktayı nefes nefese kalana kadar öpmüştüm.
Jm-Ben şuan rüyadaymış gibi hissediyorum. Sen gerçek olamazsın değil mi? Yaşıyor olamazsın.
"Yaşıyorum sevgilim. Ben hiç ölmedim"
Dudaklarından dökülen cümleleri dinleyerek tekrar özlemiyle öldüğüm dudaklarını kendi dudaklarımın arasına almıştım.
Üzerindeki kazağı parçalayacakmış gibi yakasını açmıştım.
Jm-Damga... ben hayal görmüyorum. Sen gerçekten. Bu koku, bu sıcaklık hayal olama-
Konuşmama izin vermeden yerlerimizi değiştirerek üzerimde yer alarak gömleğimi çekerek tüm düğmelerini paramparça ederek önünü açmıştı.
Dudakları boynuma dokunduğunda her öpücüğüyle hayat buluyormuş gibi hiisediyordum. Soğuk dudakları sıcak tenimde ilerleyerek tekrar dudaklarıma yönelmişti.
Soğuk muydu nefesimi kesen yoksa onun narin dudakları mı?
Onu döndürerek yerlerimizi tekrar değişirmiştim. Ne yaptığımdan bile tam emin değildim çünkü tüm duygularım bir birine karışmıştı özlemim beni ele geçirmiş ve kokusu beni sarhoş etmişti, bakışlarıysa sanki kendi etkisi altına almıştı.
Üzerindeki kazağı yukarı sıyırarak hemen pantalonunun düğmesini açmaya başlamıştım. Ellerini saçlarıma geçirmiş hiçbir şey söylemeden yaptıklarımı izliyordu. Dayanamayarak üzerindeki sütyeni de çekiştirerek yırtmıştım. Dudaklarım göğüsleriyle buluştuğunda inleyerek tırnaklarını sırtıma geçirmişti.
Pantalonunu açmayı başararak hemen üzerinden çıkarmıştım. Çıplak bacakları vücudumu sardığında dudaklarımı göğüslerinden ayırarak etrafa bakmıştım. Biranlık ne yapacağımı şaşrımış gibiydim. Şuan kumsalda ve ocak ayının soğuğunda onun üzerini çıkarmıştım.
Ellerim titremeye başladığında sırtımdaki ellerini indirerek dikkatle kemerimi açmaya başlamıştı.
Kemerimi yere çarparak pantolonun düğmesini açıp hemen üzerimdeki gömleği çıkarmıştı.
Elleri tekrar omuzlarımda yerini aldığında inip kalkan göğüs kafesim çıplak göğsüne temas ediyordu.
"Yap hadi"
Fısıltıyla söylediği şeyle pantalonumu çekiştirerek belinden tutup kendime yaklaştırmıştım.
Tüm vücudu buz gibiydi benimkinin de onunkinden kalır yanı yoktu. İkimizde donuyorduk.
İç çamaşaırından kurtulduğumda tekrar kendimi kaybetmiş gibi etrafa bakmıştım çenemden tutarak yüzümü kendine çevirerek bakışlarımızı yeniden buluşturmuştu. Gözlerini onaylarcasına kapattığında bir kaç saniye içerisinde vücutlarımız tamamen bütünleşmişti.
Hala yanaklarımızda duran gözyaşlarımız eşliğinde ikimizinde nefes alışları bir birine karışmıştı. İkimizinde arsız inlemeleri bir birimizin kulaklarında yankılanıyordu
Canını yaktığımı düşünerek yavaşlamak istiyordum ama daha da hızlı olmamı söyleyerek inlemeye devam ediyordu.
Ellrimizi bir birine kenetleyerek tüm vucudunu kendi hakimiyetim altına almıştım.
Birbirine karışan saçlarını yüzünden çekerek kendimi üzerine bırakmıştım. Çıplak tenime sardığı bacaklarından tutarak canının daha az yanması için elimden geleni yapmıştım.
Son inlemelerimizle rahatlayan vücutlarımız tamamen birbiriyle buluşmuş ve başımı göğsüne gömerek nefeslenmeye çalışmıştım.
Ahh tüm vücudum karıncalanıyormuş gibi hissediyordum. Soğuğu hissetmiyormuş gibiydim.
Hemen kendime gelerek doğrularak kazağını ve pantalonunu alıp üzerine giydirmiştim.
Karanlıkta fırlattığımız kiyafetleri bulmak zor olmuştu ama kendi ceketimi de bularak hemen giyinmiştim.
Hala gökyüzüne bakarak yerde öylece yattığı için yanına dönerek kucağıma alarak sahilin kayalıkların olduğu kısmına götürmüştüm
Jm-Üşüyorsun değil mi? Hadi buraya gel.
Ceketin önünü açarak sarılması için beklemiştim. Kollarını belime sararak başını çıplak göğsüme yasladığında ceketin önünü kapatmaya çalışarak tüm vücudunu kucaklamıştım.
Jm-Sen nasıl yaşıyor olabilirsin? Orası patlamıştı herşey alev almıştı.
"Herşeyi anlatacağım. Diğerleri onlar da iyi mi?"
Jm-Hepsi iyi. Sadece hepimiz senin öldüğünü sanıyorduk.
"Bende sizin öldüğünüzü sanıyordum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfiction+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...