Geçen bölümlere baktığımda herkes yorumlarda kızımızın ölmeyeceğini ve mutlu son olacağını bildiğini söylemiş.
Aslında kötü son yapmayı düşünmüştüm fakat sonra düşündümki
bari hikayelerimiz ve masallarımız mutlu bitsin. Evet diyeeklerim bu kadardı
İyi okumalar🧸
Jimin
"Bende sizin öldüğünüzü sanıyordum"
Jm-Nee? Nasıl?
"Anlatacağım hepsini anlatacağım. Ben bir aydır her yerde sizi arıyordum"
Saçlarını okşayarak yanaklarından tekrar süzülen yaşları nazikçe sildim.
Jm-inanamıyorum. Şuan bile hala rüyadaymış gibi hissediyorum.
"Bende öyle. Seni gördüğümde herhalde doktorun söylediği şeylerden dolayı oldu sandım"
Jm-Doktor mu? Ne doktoru? Neyin var?
Başını göğsümden kaldırarak yavaşça doğrulmuştu. Ellerimi tuttuğunda biranda tekrar ağlamaya başlamıştı.
Jm-lütfen bana kötü birşeyin olmadığını söyle. Lütfen bana iyi olduğunu söyle. Yalvarırım.
Yüzünü avuçlarımın arasına alarak öpmeye doyamadığım yanaklarından süzülen gözyaşlarını silmiştim.
Jm-Konuş benimle.
"Jimin bizim bebeğimiz var. Ben hamileyim"
Duyduğum şeyle etrafımdaki herşey sanki bir kaç saniyeliğine susmuştu. Hatta rüzgar bile esmiyor gibiydi.
Jm-Bizim bebeğimiz? Yani ben baba oldum öyle mi?
"Evet, ve o artık bir kaç haftalık. Ben... lanet olsunki ben senin öldüğünü sanıyordum ve beni hayata bağlayan tek şey oydu. Senden bana kalan hediyeydi. Hamile olduğumu öğrendiğimde...
Konuşamamıştı ve tekrar hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.Hemen sarılarak kucaklayıp ayağa kaldırmıştım.
Kumsaldan çıkarak ana yola doğru ilerlemiştim. Uzun zaman sonra tekrar motor kullanmaya başlamış ve burayada motorla gelmiştim. Onu indirerek hemen yerimi almıştım.
Jm-Gidiyoruz. Hemen bu gece burdan gidiyoruz.
Başıyla onaylayarak hemen arkama oturarak kollarını belime sarmıştı.
Dokunuşları ve sarılması bile o kadar güzel ve özel hissettiriyordu ki bir birimiz için olduğumuzu hep kanıtlıyordu.
"Evimi hatırlıyorsun değil mi? Önce oraya gidelim"
Jm-Nasıl unutabilirim ki?
Hiçbir zaman unutmadığım ve unutmayacağım o eve doğru yola çıkmıştık.
~
Eve girer girmez içerideki hiçbir şeyin değişmediğini farketmiştim. Herşey biz burdayken nasılsa hala öyleydi.
"Duş almak ister misin?"
Jm-Evet, evet olur.
Az önce kumsalda seviştiğimiz için duş almak gerçekten de mantıklı bir karardı. Aslında onunla konuşmaktan daha çok dakikalarca sesizce sarılıp öyle uyumayı istiyordum.
Adımları merdivenlere yöneldiğinde bende hemen yanına yetiştim.
Elini uzatarak ellerimizi birleştirdiğinde adımlarımı daha hızlı atarak daha erken yukarıya varmamızı sağlamıştım.
Odasına girer girmez telefonunu bırakarak direkt banyoya yönelmişti bende sessizliği bozmadan peşinden gitmiştim.
İçeri girdiğim anda tüm eski anılar tekrar canlanmıştı. Aptal aptal etrafa bakıp gülümsediğimde o suyun sıcaklığını ayarlayarak üzerindekileri çıkarmıştı bile.
Birşey söylemeden sadece onu izlemiştim. Tamamen üzerini çıkardığında suyun altına geçerek bana doğru sırtını dönmüştü.
Daha yeni farkettiğim şeyle gözlerim dolmaya başlamıştı. Sırtında küçük denilemeyecek kadar yanık izleri vardı. Bunlar o gün olmuş olmalıydı.
Ceketimi ve pantalonumu çıkararak küvetin içerisine girmiştim. Sırtını bana doğru dönererek ayakta durduğu için bende arkasında durarak bana dönmesini bekliyordum.
Omuzlarından tutup eğilerek sırtındaki yanık izlerinden öpmüştüm. Tıpkı eskiden onun bana yaptığı gibi. Yerinden kıpırdamamıştı ama titreyen vücudundan dolayı ağladığını biliyordum.
Sessizliği birinin bozması gerekiyordu ve elimi omzuna koyarak yavaşça kendime doğru döndürmüştüm. Yaşlı gözlerle bana baktığında toparladığım cümleler boğazımda düğümlenmişti.
"Neden gelmedin haa? Neden benim için hiç gelmedin? Neden buraya gelmedin? Lanet olsun ben her yerde sizi aradım Seni aradım....
Yumruk yaptığı ellerini göğsüme vurarak konuşmasına devam etmeye çalışıyordu ama göz yaşları buna engel oluyordu.
....hiçbirinizi bulamayınca öldüğünüzü sandım. O aşağılık herifin sizi öldürtdüğünü sandım. Neden susuyorsun? Neden birşey söylemiyorsun?"
Bileklerinden nazikçe tutarak ellerini aşağı indirdim.
Jm-Ben, yani biz hepimiz senin o patlamada öldüğünü sandık ve Namjoon beni herşeyden uzaklaştırmak için başka bir şehire götürdü ve sonra buraya gelemedim. Gelmeyi çok istedim ama yapamadım. Senli hatıralarla dolu bu şehre bile gelemiyordum.
Sadece bu gece bir aydır kıramadığım zincirleri kırıp o sahile gitmeyi başarmıştım. Özür dilerim gerçekten özür dilerim belkide daha önce gelebilseydim. Bu acıya daha önce son verebilirdim ama yapamamıştım. Ben hiçbir zaman senin kadar güçlü olamadım.
Ellerimi yanaklarına koyarak yüzünü kendi yüzüme doğru yaklaştırmıştım. Bakışları hala eskisi gibi parlak ve güçlüydü sadece bu sefer hemde kırgın ve üzgündü.
Jm-Affet beni. Bebeğim ve sen ikinizde beni affedin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfiction+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...