+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin.
-Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm...
✦
+Anlam...
Ne yani cevabı bu muydu? Kızın söylediklerini inkar bile etmemişti.
Hiçbir şey söylemeden sessizce yanlarından ayrılarak kendi sınıfıma gittim. Gerçekten bu neydi şimdi?
Önce benimle öpüşüyor sonra duyguların ne diye sorduğumda bilmiyorum diyor. Sabah o aptalların yanında Taehyung'un yerine onun bir şeyler söylemesi gerekirken tek bir kelime bile söylemiyor ve şuan bu kız ve Jimin'in hiç bir şey söylememesi... Gerçekten aptalın tekiyim. Şu zamana kadar aşık olmayıp yıllar sonra kalbimin seçtiği insan o muydu?
Ama olmayacaktı. Bu aşkın beni zayıf düşürmesine izin vermeyeceğim. Eskiden nasılsak bundan sonrada öyle olacağız Jimin. Bunu sen istedin.
Sumin'in sınfa yüzündeki gülümsemeyle girmesi sinirimi bozmuştu. Acaba tam olarak Jiminle aralarında ne vardı? Bir şeyler yaşamışlar mıydı? Ahhh sana ne Victoria boş ver düşünme. Artık düşünme. Bu saattn sonra diğerlerine karşı nasılsan Jimine de öylesin.
Ama sorun şu ki bu kızı önceden beri sevmezdim. Çok garip biriydi. Hep birilerinin tartışmasına yol açardı ve nedense her zaman karşıma çıkardı. Hatta bir ara beni izlediğini bile düşünmüştüm.
Gerçekten acaba olabilir mi? Gerçekten normal bir öğrenci değilde ya bizim gibi gizli kimlikli biriyse ve benim kim olduğumu öğrenmeye çalışıyorsa.
Tam o an Suminin çantası yere düşmüş ve içinden diğer sıranın yanına bir tabanca fırlamıştı.
Görmemezlikten gelerek hemen pencereye bakmıştım. Sikeyim neden bir kezde şüphelerimde yanılmıyordum?
Ahhhh lanet olsun bu kız kimdi? Tamam tamam sonuçta benim silahı gördüğümü farketmemişti değil mi? Onu gizlice izleyebilirdim.
Tüm ders boyunca zilin çalmasını ve bu kızın sınıftan çıkmasını beklemiştim. Tam 3 ders sonra sınıftan çıkmıştı. Hemen yavaş adımlarla peşinden sınıftan çıkmıştım.
Lavaboya girdiğini görür görmez biraz kapıda bekleyerek kimsenin gelmemesi için kenarda duran arızalı yazısını kapıya yapıştırarak içeri geçtim.
Sanırım kabinlerden birindeydi. Benim içeri girdiğimi fark etmediğine adım gibi emindim. Çünkü gizlice ve sessizce bir yerlere sızmakta oldukça iyiydim. Biranda sesini duyduğumda biriyle konuştuğunu anlamıştım. Hemen telefonumu alarak sesini kaydetmeye çalıştım.
-Evet söyledim yaa kızın peşindeyim. Kaç gündür okula gelmiyor ve bu gün tekrar geri dönmüş. Lanet olsun evini bulamıyorum işte. Çok iyi saklanıyor elimden bir şey gelmiyor.
Beni çok fazla zorluyorsun... sana söyledim beni rahat bırak... Evet evet gördüm diyorum. Yanında üç tane çocuk vardı hatta birini tanıyorum.
İşte haklıydım. Benden bahsediyordu. Gördüğü kişiler Jimin, Jaebum ve Bambamı kastediyordu tanıdığı lişiyse Jimindi.
Peki beni neden arıyordu ya da beni aramasını kim istemişti?
Konuşması durduğunda hemen çıkarak kapıdaki yazıyı koparıp sınıfa koşmuştum.
Demekki birileri benim burda öğrenci kimliğiyle saklandığımı uzun süredir biliyordu ve Sumiyi peşime takarak evimi bulmaya çalışıyordu.
Diğerleriyle beraber dönmek oldukça tehlikeli olabilirdi.
Son ders biter bitmez Taehyung'a diğerleriyle gitmesini söylediğim bir mesaj yollayarak bisikleti almıştım. Kız benim peşimdeyse boşu boşuna diğerlerini tehlikeye atmamalıydım.
Sorun şurdaydıki bu bacakla bisiklet kullanırsam gerçekten yaram bir türlü doğru dürüst iyileşemeyecekti.
Başka yolu yoktu. Hadi bakalım bacağım beni yarı yolda bırakma sakın. Zaten bacağımın durumu belliydi bir de şu etek rüzgardan dolayı havalanmaya çalışmasaydı olmazdı sanki...
Zar zor eve varabilmiştim. Diğerlerinin benden önce geldiğine emindim. Çünkü mutfaktan sesleri geliyordu.
Içeri geçip kapıyı kapattığımda karşımda Jimini bulmuştum.
Jm-İyi misin? Çocuklar yalnız geleceğini söylediler. Bu şekilde neden bisiklet kullanıyorsun?
"Mecburdum. Takip ediliyorum"
Jm-Neee?
Ayağım acımıyormuş gibi davranarak koltuklara kadar yürümeye çalıştım. Cevap vermediğim için peşimden gelmeye devam etmişti.
"Diğerleri mutfakta mı?"
Jm-Evet yemek yiyorlar.
"Güzel. Sana önemli bir şey sormalıyım. Bu gün sana sarılan kızı ne kadar tanıyorsun? "
Ellerini birleştirerek bir şeyler düşünmeye başlamıştı. Bence bu kadar düşünecek bir şey değildi.
Jm-Aramızda düşündüğün gibi bir şey yok Victoria.
"Öylemi? Umrumda değildi zaten. Sadece ne kadar tanıdığını sordum"
Anlaşılan böyle bir şey söylememi beklemiyordu. O yüzden bakışlarındaki ifade değişmişti. Ne sanıyorduki bu şekilde davranmasına rağmen deli bir aşık gibi peşinden koşacağımı mı?
Jm-Ben bilmiyorum. Sadece bir kez hayatını kuttardım.
"Demek hayatını kurtardın. O yüzden bir kez hayatını kurtaran kişiyi özlüyor. Hmm iyiymiş"
Jm-O kız hakkında neden sorular soruyorsun bilmiyorum ama. O kıza ilgim yok sadece onu kurtardığım için beni öpmüştü ve o günden beri peşimi bırakmıyor.
"Sadece o mu öpmüştü?"
Jm-Tamam bende karşılık vermiş olabilirim ama bu çok eskiden olan bir şeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
