+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin.
-Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm...
✦
+Anlam...
O kadar boştuki bakışları. Biran o boşlukta kaybolmaktan korkmuştum. Bakışlarındaki acı beni öldürüyordu.
Aynına benzer bir durum yaşadığı için şuan o adamları öldürdüğünde ne hissetiğini çok iyi anlıyordum.
İkimizde arabanın yanına gittiğimizde Bambam Victoria'yı gördüğü anda korkuyla bir kaç adım geri gitmişti.
Jm-Bambam arkaya geçin ben arabayı kullanırım.
Victoria.
Arabaya bindiğimiz andan beri sanki yokmuşum gibi hissediyordum. Sanki büyük bir kara deliğin içinde kaybolmuştum. O küçük kızı gördüğümde yıllar önceki kendi halim aklıma gelmişti.
O lanet gece aklıma gelmişti. Sadece çok acıkmıştım tek isteğim çöpten bulduğum o artıkları yemekti. O iğrenç adamın isteğine karşı çıktığım için demir sopayla ölesiye dövülmüştüm. Ve sonra hayal mayel hatırladığım o iğrenç anlar. O ölüm sessizliği ve o sessizlikteki çığlıklarım aklımdan neden çıkmıyordu?
O adamı sonra bulmuş ve parça parça ederek gebertmiştim ama neden hala o iğrenç anları silemiyordum. Biranda kendim bile analamadan attığım çığlıkla Araba aniden frenlemişti.
Jm-Victoria, iyi misin?
"İnmeliyim. İnmek istiyorum. Hemen inmeliyim"
Kapıyı açarak nerde olduğumuza bile bakmadan arabadan inmiştim.
Jm-Taehyung. Sürücü koltuğuna geç ve direkt eve gidin.
Durmadan yolun kenarındaki ormanlık alana koşmaya başlamıştım.
Jm-Victoria bekle.
Jiminde peşimden gelerek beni takip ediyordu. Beklenmedik başlayan yağmurla koşmaya devam etmiştim. Nereye gitiğimi bile bilmiyordum tek istediğim bir şeylerden kaçmaktı.
Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Boğuluyormuş gibi hissediyordum. Yağan yağmur o iğrenç adamın kanını temizlediği için oldukça mutluydum.
Önüme baktığımda sahilin çok uzakta olmadığını farketmiştim. Hemen yönümü değiştirerek denize doğru koşmaya başlamıştım.
Jm-Victoria, lütfen bekle konuşalım.
Çok az kalmıştı. Dalgaları sahile deli gibi vuran denize varmama çok az kalmıştı.
Sahile vardığımda hemen koşarak kendimi soğuk suya bırakmıştım. O iğrenç ķanın hepsi üzerimden akıp gitmişti. Biranda gelen dalgayla kendimi suyun altına gömülmüş bir şekilde bulmuştum. Çabalamak istemiyordum. Burdaki sessizlik çok hoştu.
Gözlerimi kapattığımda aklıma gelen şeyşe gözlerimi açarak suyun yüzeğine çıkmaya çalışmıştım. Pes etmeyecektim. Asla pes etmeyecektim. Bu şekilde ölmeyecektim ve sonuna kadar savaşacaktım. Suyun yüzeyine çıktığımda belime sarılan kollar beni sahile doğru çekiştirmişti.
