Jimin
Bir süre sonra tekrar geri dönmüştüm. İçeri girdiğimde bizimkiler salonda değildi. Salon dışında diğer odalara bakmadığım için nerde olduklarını tahmin edememiştim.
Jaebum ve Namjoon hyung'un sesini duyduğumda seslerinin geldiği yönde ilerledim.
Önümde son derece güzel dekore edilmiş bir mutfak vardı. Bizimkilerse yemek yiyordu.
Victoria aralarında yoktu. Anlaşılan odasına çıkmıştı.
Yj-Hey Jimin gelsene. Srnde bir şeyler ye.
Jm-İştahım yok. Size afiyet olsun.
Gerçekten aç değildim o yüzden onları kendi halleriyle baş başa bırakarak salona geçmiştim.
Koltuklardan birine uzanarak tavandaki avizeleri seyretmeye başlamıştım. Tüm gece düşünmekten uyuyamamıştım. O yüzden gözümün önündeki işıklar yavaşça silikleşmeye başlamıştı. Biraz uyusam bir sorun olmazdı.
~
VictoriaArtık başlamalıydık. Bu kadar gecikmek bizim için kötüydü. Salona indiğimde kimse ortalıkta yoktu. Jiminse koltuklardan birinde uyuyordu. Demek ki akşam uyumadım dediğinde yalan söylemiyordu.
Bu soğukta klimayıda kapatmışlar. Jimin birazdan soğuktan hasta halde uyanacaktı herhalde.
Yandaki dolapdan kalın bir battaniye alarak ayaklarını örttüm. Battaniyeyi omuzlarına çekeceğim sırada kolumdan biranda çekmesiyle ne olduğunu amlamadan kendimi altında bulmuştum.
Derin derin nefes alarak şaşkınca bana bakıyordu.
"Sadece üzerini örtüyordum. İçerisi soğuktu"
Etrafa bir süre anlamsız şekilde bakarak sonra tekrar bana dönmüştü. Acaba uykulu olduğu için söylediğim şeyi algılamamış mıydı?
Bb-Ahh gerçekten ama siz ikinizi neden hep üst üste ya da bir birinizi boğazlarken buluyoruz?
Bambam'ın konuşmasıyla ikimizde yana bakmıştık. Lanet olsun hepsi bizi izliyordu. Ve bakışları hiç normal değildi.
"Kalksana üzerimden. Kalkmazsan tekmeyi yiyeceksin"
Bir dakika bir sorun vardı. Jimin hiç normal bakmıyordu. Sanki söylediklerimizi duymuyor ve olanları algılamıyor gibiydi.
Jb-Jimin duymuyor musun? Kalksana kızın üzerinden...
Jaebum sinirle bağırdığında hala anlamsızca bakıyordu.
Yg-Ben şimdi hallederim.
Yoongi kızgın şekilde bize doğru geldiğinde hemen durdurmuştum."Durun. Bir sorun var"
Yoongi tek bir adım daha atmadan yerinde durmuştu.
Jimine dönüp omuzlarından tutarak konuşmaya çalıştım.
"Jimin her şey yolunda mu? Beni duyuyor musun?"
Başının göğsüme düşmesiyle biranda üzerime yığılmıştı.
"Hemen yardım edin. Ona bir şey olmuş"
Yoongi hemen gelerek kollarından tutup üzerimden kaldırmıştı. Yavaşça koltuğa yatırarak hepsi başına toplanmıştı.
"Arkaya çekilin. Nefes alması gerekiyor"
Hepsi uzaklaştığında nabzını kontrol etmiştim. Nabzı atıyordu. Kalp atışları da düzenliydi.
"Kaç gündür yemek yemiyor?"
Th-Biz bilmiyoruz. Genelde fazla yemek yemez. Sadece içer.
"Ne yani belki hiç yemek yemiyordur. Dikkat etmediniz mi?"
Jk-Bilmiyoruz gerçekten az öncede bir şey yemedi.
"Anlaşıldı büyük ihtimal halsizlikten bayıldı. Bir sorunu var mı? Sağlık sorunu"
Yg-Bilmiyoruz. Tek bildiğimiz içki bağımlısı olması. O yüzden içmediği zamanlar yemekte yemiyor.
"Tam bir aptal. Beni bekleyin birazdan geleceğim"
Odama çıkarak ona iyi gelecek bir kaç şey aradım. Yemek yemiyorsa bir şekilde güçlenmesi için ihtiyacı olan şeyleri sıvı şeklinde vücuduna enjekte etmeliyim. Anlaşılan yaralı olmasınında etkisi vardı. Vücudu zayıf düşmüştü.
Hemen ihtiyacım olan şeyleri alarak diğerlerinin yanına döndüm.
"Hadi açılın bakalım"
Jb-Serum mu?
Başımla onaylayarak dikkatle karıştırmam gereken maddeleri masanın üzerine bırakmıştım.
Th-Böyle şeylerden anlıyor musun?
"Tabiki o kadar seneyi boş oturarak geçirmedim. Şimdi onu düzgünce yatırın. Kolunun altına da destek olarak minik bir yastık koyun"
Söylediklerimi yaparak dikkatle beni izliyorlardı.
Serumu dikkatle hazırlayarak serum askısını yerine taktım.
Hemen Jimin'in yanına dönerek kolunda iğnenin gireceği damarın 10 15 cm yukarısından turnike ile bağladım.
"Elini yumruk yapamadığı için venin dolgun gözükmesini kendim sağlamalıyım"
Parmak uçlarımla vene hafifçe vurarak daha görülür olmasını sağladıktan sonra.
Antiseptil solüsyonlu pamukla damarın olduğu kısmı hafifçe sildim.
Turnike 2 dk dan fazla durmamamalıydı. O yüzden sonraki aşamaya geçmeliydim.
Damar yolu açarak gereken son şeyleri yaparak doğru bir şekilde işi tamamlamıştım.
Yapmadan önce dikkat etsemde tekrar hava boşluğunun olup olmadığını dikkatle inceledim.
"Tamamdır. İşte bu kadar...
...Haa bu arada Sizin görmenizi istediğim bir oda var. Benim odamın yanındaki kapı.
Şifre 199504. Hangi silahları kullanmakta iyisiniz onları bilmek istiyorum. O yüzden oraya bakmalısınız"
Th-Ama şifrenin bu kadar kolay olduğunu düşünmüyorum. Değiştirdin değil mi?
Akıllı çocuk. Boşuna hacker değildi.
"Evet sadece bu gün için"
Nj-İstediğimiz silahı alabilir miyiz?"
"Evet hatta denemeniz içinde bir yer var. Sadece dikkatli olun. Ben bir süre burdayım. Ona göz kulak olacağım endişelenmeyin"
Hepsi başıyla pnaylararak merdivenlere yönelmişti. Artık bana inanmış olmaları beni mutlu etmişti.
Sadece bazı aksilikler vardı onları halledip çalışmaya başlayacaktık. Biraz daha sabırlı olmalısın Victoria. Onca sene bekledin. Biraz daha beklemelisin.
"Eee sarı kafa beni sevmiyorsun ama bak senin kötülüğünü istemiyorum. Acaba sen ne zaman benimle uğraşmayı ya da bana diklenmeyi bırakacaksın. Şanslısın sabırlı biriyim"
Kısık sesle konuşarak kendi kendime gülmüştüm.
Hoşçakayyyyy🤗🤗🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfiction+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...